MARDİN (DİHA) - 15 günlük evliyken tutuklanarak cezaevine giren, 10 yıl yattıktan sonra PKK'ye katılan Kürt Sanatçı Ali Temel'in eşi Asuman Temel, "20 yıl boyunca onun kemiklerini aradım. Şimdi de kemiklerinin bulunduğu toprağın bir kısmını evimin bir köşesinde saklayacağım. Toprağın bir kısmına da gül dikeceğim. Çünkü Ali Temel her zaman yaşama önem verirdi. Güller de onun toprağında yeşerecek" dedi.
Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Ürünlü köyünde, 9 Temmuz 1994 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve ardından korucular tarafından cenazesi parçalandıktan sonra yakılan PKK'li Kürt Sanatçı Ali Temel ve arkadaşı Ali Kevci, Gübre Mağaraları'nın 10-15 metre ilerisinde gömülmüştü. Çocuklarının kemiklerine ulaşabilmek için yıllarca hukuk mücadelesi veren Temel ve Kevci ailelerinin talebi üzerine alanda Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2 Ekim 2013 tarihinde kazı çalışması yapıldı. Kazı sırasında kemiklere ulaşılırken, her iki cenazeye ait kafataslarının olmadığı ortaya çıkmıştı. Yapılan DNA testleri sonrasında da kemiklerin Ali Temel'e ait olduğu ortaya çıkmıştı. Tamamlanan raporun ardından 17 Nisan Perşembe günü Temel'e ait olan kemiklerin aileye teslim edileceği belirtildi.
'15 günlük evliyken tutuklanarak cezaevine konuldu'
Konuya ilişkin DİHA'ya konuşan Temel'in eşi Asuman Temel, Temel'e yapılan uygulamaların adeta bir vahşetin göstergesi olduğunu söyledi. Temel'in eşi Asuman Temel, aynı bahçe içinde beraber büyümüş olduğu amcasının oğlu Ali Temel ile 1981 yılında evlendiklerini ifade ederek, evliliklerinin 15'inci gününde Temel'in tutuklanarak cezaevine konulduğunu söyledi. Temel, "15 günlük evliydik, bir gün eve baskın yapıldı ve Ali tutuklanarak cezaevine konuldu. 10 yıl, 4 ay boyunca cezaevinde kaldı. Daha sonra serbest bırakıldı. Serbest bırakılmanın ardından İstanbul'a gittik ve orada kaldık. Ali, orada MKM'yi kurdu. 9 ay orada beraber kaldıktan sonra ben köye geri döndüm; ama o dönmedi. Daha sonra oradan PKK'ye katılmış" dedi. Eşinin hiçbir zaman kimseyi kırmadığını sözlerine ekleyen Asuman Temel, kendisi ile evlenmiş olduğu için çok şanslı olduğunu söyledi.
'Çatışmanın olduğu üç gün boyunca adeta ateş üzerindeydim'
9 Temmuz 1994 tarihinde, bir ihbar sonrasında kaldığı mağaraya Mardin ve çevresinden gelen asker ve korucuların katılımı ile gerçekleşen bir operasyon sonrasında yaralanan Ali Temel'in, teslim olmamak için bombanın pimini çekerek hayatına son verdiğini belirten eşi, "Çatışma olduğu gün köyden telefon geldi ve Ali Temel'in çatışmada olduğu söyledi. Ben üç gün boyunca adeta ateş üzerindeydim. Üçüncü gün haber geldi ve Ali'nin yaşamını yitirdiği söylendi. Aynı zamanda bölgeden tüm korucuları ve askerlerin operasyona katıldığı, hatta onu öldürdükten sonra da birbirlerini çağırarak 'işte Ali Temel öldü' demişler. Adeta birbirlerine müjde verir gibi seviniyorlarmış. Sonra ona bu vahşeti uygulamışlar. İnsanlığın hiç kabul etmediği bu vahşeti uygulamışlar" dedi.
'Oğlum bana, ben oğluma babasının olmadığını hissettirmezdik'
Asuman Temel, 7 yaşına kadar da oğlunu, babasının Almanya'da olduğunu söyleyerek oyaladığını ifade etti. Temel, oğlunun 6 aylık olduğu sırada Ali Temel'in PKK'ye katıldığını dile getirerek, oğlunun en son 2 yaşında iken babasını gördüğünü söyledi. Köylerinin yıkılması ardından Ankara'ya taşınmak zorunda kaldıklarını ve bir daha oğlunun kendi babasını görmediğini vurgulayan Temel, "Oğlum bir daha babasını görmedi. 'Babam nerede' sorusuna 'baban Almanya'da' diyerek cevap verdim. Ta ki o 7 yaşına gelinceye kadar tekrar bu soruyu sorunca artık ona gerçekleri söylemek zorunda kaldım. Şimdi de oğlum daha yeni yeni bana 'anne ben o zaman da babamın hayatta olmadığını biliyordum; ama sana kıymadığım için söylemiyordum' diyor. Halbuki ben de ona kıyamadığım için babasının yaşamını yitirdiğini söyleyemiyordum" dedi.
'Bu uygulananlar vahşetin bir göstergesidir'
Temel'in cenazesinin korucular tarafından yakılmasına ve parçalanarak ayrı yerlere konulmasına tepki gösteren Asuman Temel, uygulamaların insanlık dışı bir vahşetin göstergesi olduğunu vurguladı. Asuman Temel, 20 yıllık bir arayışın ardında kemiklerinin bir kısmına ulaşmanın buruk sevincini yaşadıklarını dile getirirken, "Bizler kemikleri bulduk. Buruk bir sevinç yaşıyoruz; ama acımız da adeta ilk günkü gibi. Fakat kemiklerin bir kısmına ulaşamadık. Çünkü onu parçalayarak çeşitli yerlere gömmüşler" şeklinde konuştu.
'Temel'in toğrağında güller can olacak'
Ali Temel'in yakıldığı alana gelen ailesi, yakılmış piller, parçalanmış elbiseler ve boş kovanlarla karşılaşırken, adeta çatışmanın vahşetini bir daha yaşıyor gibiydi. Dağda Temel ailesinin ağıtları yankılanırken gözleri yaşlı bir şekilde küçük bir peçeteye toprak koyan ve ardından bir bidona doldurmaya çalışan Asuman Temel, sözlerini "Burada Ali Temel yakıldı ve bu toprağa gömüldü. Ali Temel her zaman insanlığa ve yaşama önem verirdi. Ben de şimdi o toprağın bir kısmını götürüp, evimin bir köşesine bırakırken bir kısmına da güller dikeceğim. Güller artık Ali Temel'in toprağında yeşerecek" şeklinde konuşmasını tamamladı.
Kaynak: Nuce Besta
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder