Nüfusundaki çocukların yüzde 20’sinin uyuşturucu maddenin pençesinde olan Toroslar'da BDP’nin Belediye Eşbaşkan adayları Bedrettin Gündeş ve Emine Kocadağ, ilçenin öncelikli sorununun yüksek bir orana sahip uyuşturucu madde bağımlısı çocuklar olduğuna dikkat çekerek, sandıktan zaferle ayrılmaları halinde acil olarak bu sorunun çözümüyle uğraşacaklarını vurguladı.
Toroslar, BDP’nin seçimlerde iddialı olduğu ilçelerden birisi. 294 bin nüfusluk ilçede 100 bin civarında Kürt nüfus yaşıyor. Nüfusun seçmen oranı ise 184 bin. İlçe pek çok yerden yoğun göç alan bir yerleşim yeri olarak göze çarpıyor. Toroslar da çevre ilçeler gibi Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Yörüklerin yaşadığı kozmopolit bir yapıya sahip.
BDP’nin Toroslar Belediyesi Eş Başkan adaylarından Bedrettin Gündeş, 25 yıldır yerel yönetimlerde çalışıyor. Oldukça köklü bir yerel yönetim deneyimi olan Gündeş, iki dönem Akdeniz Belediyesi’nde başkan yardımcılığı görevini yürüttü. Çeşitli sivil toplum örgütlerinde de faaliyetler yürüten Gündeş, ilçenin temel sorunlarının resmini çektiklerini belirtti.
‘KÜRTLER İÇİN TARİHİ BİR KIRILMA NOKTASI OLACAK’
Toroslar’ın kozmopolit dokusu olduğunu ve 4 siyasi partinin eşit derecede yarıştığı tek ilçe olduğunu belirten BDP Toroslar Belediye Eş Başkan Adayı Bedrettin Gündeş, “BDP’nin burayı alması Kürtler için tarih olacak. Kırılma noktası olacak. Biz burada varız ama başkaları yönetiyor bizi. İsteyerek gelmedik buraya. Bazen köyümüz yakıldı, bazen yaşam daraltıldı. Buraya geldik. Yaşadığımız bu bölgede çoğunluktayız. Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz. İddialı bir çıkışımız var. farklı kesimlerden bize katılımlar var” dedi.
KÜLTÜRLERİ KORUYAN BİR ÖZ YÖNETİM
“Bizim yönetme anlayışımızda bütün kültürlerin kendi özüyle koruyan, herkesin kendini ifade ettiği, öz yönetimle mahallelerde meclislerle sorunlarını ve taleplerini tespit edip, yukarıya taşıyarak halkın istediği doğrultuda sosyal yaşama uyarlama konusunda ciddi çalışmamız olacak” diyen Gündeş, eş başkanlık sistemiyle birlikte yönetme tercihini kullanan BDP’nin bu dönem Toroslar’da belediye yönetimini alacağını belirtti. Gündeş, hiç kimseyi ötelemeden, örselemeden, kapsayıcı bir anlayışla, herkesin kendi değerleriyle yaşayacağı ama üst kimlik olarak kentlilik bilinciyle yaşayacağı bir süreç başlatmak istediklerini söyledi.
‘UYUŞTURUCU, İŞSİZLİK VE YOKSULLUK ÇOK YAYGIN’
Gündeş, Toroslar’ın yeni yerleşim alanı, önünün çok açık ve topografik olarak kentleşmeye çok müsait olmasına rağmen köy kent konumunda olduğunu ifa ederek, “Planlamadan yoksun. Uyuşturucunun çok yaygın olduğu, işsizliğin, yoksulluğun çok arttığı, çocukların herhangi bir sosyal donatıdan faydalanamadığı, gençlerin ve kadınların yaşama katılamadığı bir yer. Biz çocuklarımızı koruyarak, gençlerimizi dinamizminden faydalanarak yaşama katma anlamında, kadınlarımızın öncü ve dönüştürücü ruhuyla yaşamda pratik üretime katma anlamında, emeklilerin deneyimlerinden faydalanmayla ilgili yaklaşımımız var. partimizin yaklaşımı bunu pratikte yaşama geçirmektir” diye konuştu.
20 BİN DOLAYINDA MADDE BAĞIMLISI ÇOCUĞUN GELECEĞİ
Toroslar’da 15 yaş altı çocuk sayısının 82 bin olduğunu kaydeden Gündeş, “Bu 82 bin çocuktan dörtte biri madde bağımlısı. Böyle bir problem var burada. Üç beş mahallede park ve tesis var. Bunların dışında diğer mahallelerin tümü bu sosyal donatılardan yoksun. Hedefimiz şu; 82 bin çocuğu istisnasız olarak her birini sanatla, sporla, eğitimle buluşturacağız. Gelecekte daha sağlıklı, kişilikli, topluma örnek olabilecek, toplumun dönüşümüne katkı sunacak çocuklar yetiştirebilmemizin yegane koşulu mutlaka bu çocukların ya sanatla ya sporla ya da eğitimle buluşturacağız. Her mahallede oluşturacağımız sosyal alanlarla madde bağımlılığını yok edeceğiz. Yoksa madde bağımlılığına karşı çıkmakla, yürüyüş yapmakla bu işler bitmiyor. Fiziki yapılanmayı, sosyal donatılarıyla birlikte çağdaş, insani koşullara taşımadığınız sürece buradaki o sıkıntıyı giderme şansınız da olmayacaktır. O nedenle bakış açımız bu” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DEKİ FARKLILIKLARIN MODELİ
“Üstten bakmıyoruz, planlama yapacağız. Planlama yaparken kooperatifleşmeyi, ortak girişimleri düşünüyoruz” diyen Gündeş, somut anlamda yapacaklarını şöyle özetledi: “500-1000 genci bir araya getirerek ortak girişimle narenciye önemli bir üretim olduğundan işletilmesini, ihracata dönük üretim alanları yaratmak istiyoruz. Gençleri işini yapan, üreten bir konuma getirmek istiyoruz. Kentleşmeyle, yeniyle ilgili yenilenebilir kent tercihini kullanacağız. Halkımızın beklentisi var. biz de tüm bileşenlerle, demokratlarla, ilericilerle, yurtseverlerle, halklarımızla birlikte yöneteceğiz. Birlikte üreteceğiz, birlikte kalkınacağız ve birlikte mutlu olacağız. Bu Türkiye’ye bir rol modeli olabilir. Farklılıkların birlikte ürettiği, mutlu olduğu bir yaşam alanını Türkiye’ye rol modeli olarak yansıtmak istiyoruz.”
KADINLAR SEÇİME FARKLI YAKLAŞIYOR
Toroslar Belediyesi Eş Başkan Adayı Emine Kocadağ ise özelde Kürt kadınları, genelde kadınlar olarak bu seçimlere farklı yaklaştıklarını belirterek, “Klasik kadın erkek eşitliği olarak yaklaşmıyoruz. Birlikte yönetip karar alacağız, evet. Ama klasik erkekliği ve geleneksel kadın anlayışını aşıp, kadın iradesini yansıtma, kadın gücünü görmedir. En fazla emek harcayan ama geri planda bırakılan kadınlar. Böyle yaklaşıyoruz. Sorumluluk, kararlarda ortaklaşma ve iradeleşmeyle temsil etme olarak bakıyoruz” diye konuştu.
DİKKATLERDEN KAÇMAYAN FARK
“Bizim dışımızda bize oy vermeyen kadınlar, kadının geçmişten bugüne yer almadığını, erkeğin gerisinde kaldığını tartıştığımızda BDP’ye oy veren seçmen destekliyor bunu. Ama BDP dışındaki kadınlar diyor ki; kadın adaysa ben vereceğim oyumu” diyen Kocadağ, “Kadın daha çalışkandır diyor. Bir başka kadın ise billboardda 3 erkek ve bir kadın. Bu dikkatimi çekti. Hepsi ciddi, takım elbiseli ve kadın gülüyor. Farklılık burada diyor. Bu görünen yaklaşım. Kadınla birlikte nelerin değişeceğini, nelerin olabileceğini, seçim sonrasında kazandığımızda aynı benzer toplantıları yapacağımızı, burayı aldık siz ne diyorsunuz ne yapmalıyız. Bunun kararını verecekler belediye başkanları değil sizsiniz. Tepeden yaklaşım olur. Halkın belediyesiyse halk karar vermeli” ifadelerinde bulundu.
KADIN VE ERKEĞİN KOMÜNAL BÜTÜNLÜĞÜ
İnsanların ihtiyaçlarını ancak kendilerinin bilerek, en iyi dile getirdiğini kaydeden Kocadağ, “Söylemde eş başkanlık iyi deniyor ama pratikte eski tarz devam ediyor. Bu aşılabilmiş değil. Zihniyetin kendisiyle alakalı. Seçim çalışmalarında eş başkan deniyor ama erkekle sohbet ediliyor. Bunu aşmaya çalışıyoruz. Eş başkanlıkta kadın da erkek gibi iradedir. Kaba feminizmle birbirini düşmanlaştıran değil, komünal bütünlüğü ortaya çıkaran bir yaklaşımdan söz ediyoruz” dedi.
En fazla orta yaş üstü analarla bir araya gelebildiklerini ifade eden Kocadağ, şunları söyledi: “Temel yaklaşımları barış. Biz ne kadar güçlenirsek barışı yaratma da o kadar güçlü olur. Biz kazanalım başka bir şey istemiyoruz diyorlar. Ama bir şeyler istemeliyiz. Hakkınız var. Örneğin şiddeti çözmeden kadın özgürleşmez. Buna çare bulmak lazım. Erkeğe karşı bilinçlenirsem, nasıl bir mekanizma geliştirerek bu yaklaşımını kırmalıyım diyor. Güç olduğunda erkeğin kolay kolay üzerine gelemediğini, şiddeti azalttığını söylüyor. 15 yıllık yerel yönetim deneyimimiz var. Kadınlara dönük danışmanlık, sosyal hizmetler sunuluyor. Eğitim desteği sunuluyor. Bunları tek tek ele alıp anlatıyoruz. Kadın sığınma evi yerel yönetimde olması gereken ama yaygın olmayan bir şey. Sığınma evleri tek başına çözüm değil. Kadının sorunlarına çözüm olan bir şey değil. Önemli olan oradaki kadının ne kadar yaşamla, kendiyle barıştığı ve ürettiğidir. Sadece şiddetten kaçıp orada olmak kadın kendi iradesini ortaya koyamıyordur. Bilinçle alakalı. Kadın bilinçlendiğinde şiddete kolay kolay maruz kalamayacak. Kürt kadını dışındaki kadınların talepleri de ekonomik yönlü. İş alanları açmamızı istiyorlar. Bu eksenli proje talebi var.”
ÖNCELİKLİ SORUN UYUŞTURUCU
Toroslar için acil olan sorunlar ve süreç alacak uzun vadeli sorunlar olduğunu söyleyen Kocadağ, bunları ise şöyle tanımladı: “Toroslar’ın en fazla ortaya çıkan yoğun bir uyuşturucu sorunu var. biz bile şahit oluyoruz. Sokak ortasında uyuşturucu satılıyor. Bu acil. İkincisi ise ekonomik, sosyal, sportif, sanatsal faaliyetler mahallelerde yaygınlaştırılmadığı için gençlerde zaman geçirecek, kendini besleyecek yer de bulamıyor. Bu yerlerde klasik anlamda belediyecilik yapılmış. Bu başarı olarak görülüyor. mesele park bahçe kaldırım yapmak değil. Bahsettiğimiz anlamda belediyecilik yapılsaydı uyuşturucu kullanımı bu denli olmazdı. Sorunlarını sorduğumuzda, net görülmesine rağmen birinci derecede ifade edilen kimlik sorunu. Öncelikli sorun bu olarak karşımıza çıkıyor. Göçle birlikte gelen ailelerde 13-14 yaşlarda başlayan genç kadınlar ya da erkekler bahçelerde beden gücüyle çalışıyor ve karşılığını alamıyor. Yoksul Kürt halkı bunları yaşamasına rağmen önce kimliğim diyor. Kimliğim tanınırsa diğerleri beraberinde gelir diye düşünüyor.”
KÜRTLER KİMLİK HAKLARINI ÖN PLANDA TUTUYOR
Toroslar’da yaşayan Kürtlerin ağırlıkla kimlik ve kültürel talepleri olduğuna dikkat çeken Kocadağ, “Türkiye’de devam eden bir süreç var. bu süreçte Kürtlerin kimliğinin yasal statüye kavuşması anadilde eğitim ve kendi kimliğinin anayasal kabulü. Biz başaralım bir şey istemiyoruz. Aslında birikmiş olan mücadele birikimi ve öfkesidir. Aslında çok şey istiyor. Bunu kazanalım, nasıl olsa hanemize yazılacaktır. Anayasa’da Kürt kimliği tanınsın diyor. Açtır, çocuğu cezaevinde. Gidemiyordur belki görüşüne. Bunları tali görüyor” dedi.
PROJELERİN TEMELİNDE HALK OLACAK
“Projelerimiz klasik belediyecilik anlayışından öte” diyen Kocadağ, son olarak da projelerini şöyle anlattı: “Mesela 30 kadın gelip bize deseniz ki birkaç dönümlük arazide organik tarım yapacaklar mesela. Hem bir emek üretecekler, ürün ortaya çıkaracaklar. Havuzda toplanıp bu 30 kadına dağıtılacak. Bu harika olur diyorlar. Çocuk bakım ve gündüz evleri olabilir. Eğitim destek çalışmaları. Anadilde kurslar olabilir tüm halklar için. kadın danışma merkezleri. Her mahallede bir merkez ve bu merkezde oluşturulacak sosyal-kültürel alanlarda pek çok etkinlik olabilir. Yerel yönetimlerimizin böyle hedefleri var. Anadilde eğitim yapan kreşler olabilir. Sağlığa dönük faaliyetlerde önemli.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder