.jpg)
AKP’nin her defasında “çözüm için düzenleme yapacağını” söylediği ancak icraatta tam anlamıyla bir fiyaskonun yaşandığı cezaevlerindeki hasta tutsaklar gün geçmiyor ki bir insanlık utancıyla yüz yüze kalmasın. Ağır hasta tutsak Hasan Alkış’ın, PKK davası hükümlüsü olduğunu söylemesi üzerine Numune Hastanesi Sağlık Kurulu doktorunun “20 yıldır ölmemişsin bundan sonra da ölmezsin” sözleriyle karşılaşması hasta tutsakların yaşadıklarını gözler önüne seriyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, barış sürecinde özellikle üzerinde durduğu konulardan biri hasta tutsakların durumu. AKP iktidarının, 202’si ağır olmak üzere 620 hasta tutsağın durumlarının düzeltileceği ve yeni düzenlemeler yapılacağı yönündeki açıklamalarına rağmen halen bir arpa boyu yol alınamadığı gibi, hasta tutsakların fiziki rahatsızlıkları bir yana yaşadıkları psikolojik çöküntü ise gün be gün geri dönülmez bir hal alıyor.
Ağır hasta tutsaklardan Hasan Alkış, geçtiğimiz yıl tutulduğu Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden İstanbul Metris Cezaevi’ne götürülmüş ve Adli Tıp Kurumu’nda yapılan muayenelerden tahliyesine dönük olumlu bir sonuç çıkmayınca Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne getirilmişti. İki açık kalp ve safra kesesi ameliyatı geçiren, tansiyon rahatsızlığı ve Behçet hastalığıyla da mücadele eden Alkış, sık sık Numune Hastanesi Sağlık Kurulu’na sevk ediliyor. Geçtiğimiz hafta yapılan sevkte ise Alkış, insanlık adına utanç verici bir durumla karşılaştı.
‘İNSANLIK ADINA UTANÇ VERİCİ’
Kurul’daki doktor ile arasında geçen konuşmada doktorun “Hangi davadan yatıyorsun?” sorusuna “PKK” yanıtı verince doktorun “20 yıldır ölmemişsin bundan sonra da ölmezsin” sözleriyle karşılaştı. TUHAD-FED Ankara Temsilcisi Havva Özcan, kendilerine gelen bu bilgiyle kaygılarının giderek arttığını belirterek, “Bu utanç verici bir durum. Hipokrat yemini etmiş bir hekimin insan hayatına yaklaşımı bu mu olmalı? İşte bu kurulun hazırladığı rapor nedeniyle de ATK, referans alıyor ve ‘cezaevinde kalabilir’ diyor. Buradan Sağlık Bakanlığı’na seslenmek istiyoruz; bu kurullar insan yaşamını önceliğe alan, ideolojik değil insani yönden yaklaşan bir kurul oluşturulması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
SİNCAN CEZAEVİ’NDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Özcan, Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde de sansürün devam ettiğini belirterek, Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin halen verilmediğini ya da aksatılarak verildiğini ifade etti. Özcan, Sincan Cezaevi’nde günde 6 kez slogan atma ve kapılara vurma eylemi nedeniyle de tutsaklara çeşitli cezalar verildiğini söyledi.
KELEPÇELİ TEDAVİYE RED, DİSİPLİN CEZASI GEREKÇESİ OLDU
“Amasya Cezaevi'nde tutsaklara hastane sevklerinde kelepçeli tedavi uygulanıyor. Bunu kabul etmiyorlar” diyen Özcan, şunları söyledi: “Kelepçeyi çözün diyor tutsaklar ancak kabul edilmeyince bunun üzerine muayene olmuyorlar. Cezaevi idaresi de ‘sizi muayeneye götürdük olmadınız’ diyerek hem disiplin cezaları veriyor, hem de suç duyurusunda bulunuyor” dedi.
Özcan, Amasya Cezaevi'ndeki siyasi tutsakların adlilerle aynı anda görüşe çıkarıldığını ya da adliler görüşe çıkana kadar bekletildiklerini belirterek, görüşten çıkan ailelerin tekrar arandığını, bunun hiçbir yerde olmayan bir uygulama olduğunu dile getirdi. Tutsakları ziyarete gidenlerin çocuk da olsa fotoğraflarının çekilmesi uygulamasının sürdüğünü belirten Özcan, rencide edici bu uygulamanın görüşe giden insanları rahatsız ettiğini kaydetti.
0 yorum:
Yorum Gönder