BDP, HDP, ESP ve EMEP'in oluşturduğu Devrimci Güç Birliği, seçim deklarasyonunu açıkladı, "Özgür bir Dersim için bir araya geldik" dedi.
Belediye eşbaşkanlığına Mehmet Ali Bul'u gösteren Dersim Devrimci Güç Birliği, binlerce kişinin katıldığı bir etkinlikle seçim deklarasyonunu açıkladı.
Yeraltı Çarşısı üzerindeki seçim bürosunun önünde yapılan etkinlikte konuşan kurum temsilcileri, "Özgür bir Dersim için birleştik" dedi.
Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Mustafa Taşkale, 17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu hatırlakttı, “Onların pisliklerini ancak burada birleşmiş temiz eller alteder. Bizler yolsuzluğa karşı birleşmiş bu örgütlü eller ile zafere yürüyeceğiz" dedi.
HDP İl Eş Başkanı Fatma Kalsen de, "Kendimizi de kentimizi de yöneteceğiz" sloganıyla yola çıktıklarını belirtti, "Zafere ulaşacağımızdan kuşkumuz yok. 38’lerde, 90’larda büyük bedeller ödenerek bu günlere gelindi. Bundan sonra da dilimize, kültürümüze, inancımıza, doğamıza sahip çıkmak bize düşüyor. 30 Mart’ta düzen partilerine karşı zaferle çıkacağız” şeklinde konuştu.
'OYLARIMIZI ALMAYA GELDİK'
ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok ise “Bize yıllarca ‘kırka bölünüyorsunuz, yan yana gelmiyorsunuz’ dediniz. İşte sizleri dinledik ve bir araya geldik” dedi. Batıda seçimlere HDP olarak giren güçlerin, bölgede BDP çatısında birleştiğini dile getiren Ok, “CHP ‘oylarımızı bölüyorsunuz’ diyor. Biz de diyoruz ki; Hayır, o oylar bizimdi, almaya geldik. 30 Mart’ta hep beraber zafer halayına duracağız” dedi.
BDP İl Eş Başkanı Ergin Doğru ise tarihi bir süreçten geçtiklerini belirterek, “30 Martta buradan öyle bir tokat atacaksınız ki sesi Kemalizmin kalesi olan CHP’den duyulacak, paralarını ayakkabı kutularına dolduranların suratlarında patlayacak” dedi.
Ergin konuşmasının ardından, Devrimci Güç Birliği'nin seçim deklarasyonunu okudu.
Dersim'in tarihi bir gün yaşadığına dikkat çekilen deklarasyon şöyle:
"Dünya mücadeleler tarihinin ezilen, sömürülen, katliama uğrayan, kültür ve inanç asimilasyonuna maruz bırakılan halklara ve sınıflara öğrettiği şey; örgütlülüğü ve birliği güçlendirmenin zorunluluğudur. Rojava’da yaşanan süreç birlik olununca nelerin başarılabileceğini göstermiştir. Halkların tarihinden çıkardığımız derslerin ışığında bizler de Dersim’de devrimci, demokrat, ilerici güçler olarak birliği sağlamak için çaba gösterdik. Dersim coğrafyası, dünya tarihinde eşine az rastlanır katliamların ve büyük direnişlerin mekanı olmuştur. Bu topraklarda evine ateş düşmeyen, zalimin zulmünden nasibini almamış bir aile bulmak zordur. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e coğrafyamız, kültürümüz, inancımız, kimliğimiz defalarca saldırıya uğramış, halkımız büyük katliam ve soykırımlara tabi tutulmuştur. Bugün bizi Dersim halkının karşısına birlikte çıkaran şey, bu acı tarihin Dersimli devrimci, demokrat ve yurtsever güçlere yüklemiş olduğu tarihsel sorumluluktur.
"Dünya mücadeleler tarihinin ezilen, sömürülen, katliama uğrayan, kültür ve inanç asimilasyonuna maruz bırakılan halklara ve sınıflara öğrettiği şey; örgütlülüğü ve birliği güçlendirmenin zorunluluğudur. Rojava’da yaşanan süreç birlik olununca nelerin başarılabileceğini göstermiştir. Halkların tarihinden çıkardığımız derslerin ışığında bizler de Dersim’de devrimci, demokrat, ilerici güçler olarak birliği sağlamak için çaba gösterdik. Dersim coğrafyası, dünya tarihinde eşine az rastlanır katliamların ve büyük direnişlerin mekanı olmuştur. Bu topraklarda evine ateş düşmeyen, zalimin zulmünden nasibini almamış bir aile bulmak zordur. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e coğrafyamız, kültürümüz, inancımız, kimliğimiz defalarca saldırıya uğramış, halkımız büyük katliam ve soykırımlara tabi tutulmuştur. Bugün bizi Dersim halkının karşısına birlikte çıkaran şey, bu acı tarihin Dersimli devrimci, demokrat ve yurtsever güçlere yüklemiş olduğu tarihsel sorumluluktur.
Bugün Dersim tarihi bir gün daha yaşıyor! Bugünü tarihi kılan şey, birlikte mücadele yönünde almış olduğumuz karardır. Dünya mücadele tarihine mal olmuş en temel sloganımız olan ‘Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği’ şiarı yaşam buluyor.
Ceberut devletin sağ ve sol yüzü olan CHP ile AKP verilecek en büyük cevap birlikte mücadeleyi esas almaktır. Halkımıza ortak mücadele etme, kentimizi ve kendimizi birlikte yönetme kararlılığının müjdesini veriyor olmanın heyecanını yaşıyoruz. Eksiklik ve yanlışlarımızı aşarak demokratik, katılımcı, çevreye duyarlı bir yerel yönetim anlayışını pekiştireceğiz. Bundan önceki yerel yönetim deneyimlerimiz halkla birlikte yönetmeyi esas alan bir anlayışla örülmüştür. Bundan sonra da bu deneyimi yaşamın her alanında geliştirip güçlendireceğiz. Kentimizi ve kendimizi birlikte yöneterek, bin yılların baskıcı ve sömürgeci anlayışlarına karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Şimdiden birlikte başarmanın devrimci coşkusuyla halkımızı kutluyoruz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder