Sayfalar

Sayfalar

25 Ocak 2014 Cumartesi

Sincan Çocuk Cezaevi'nde işkence ve ihlaller durmuyor


Hakkari’den 18-19 Aralık 2013 tarihlerinde Sincan Çocuk Cezaevi’ne sürgün edilen D.A, S.D. ve H.D. adlı çocuk tutsaklara yönelik işkence, taciz, kötü muamelede değişen bir şey olmadığı, aksine daha da yoğunlaştığı ortaya çıktı. İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’ndan avukatlarla görüşen çocuk tutsaklar, işkence ve kötü muamelenin devam etmesi halinde açlık grevine başlayacaklarını belirtti.
Sincan Çocuk Cezaevi'nde bulunan D.A’nın ailesinin İHD’ye başvurusunun ardından İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’ndan 3 avukat, 23 Ocak’ta D.A, S.D. ve H.D. adlı Hakkari’den sürgün edilen 3 çocuk tutsakla görüştü. Görüşmede çocukların anlattıklarına göre ise cezaevinde çocuklara yönelik işkence ve kötü muamele halen devam ediyor.
Geldikleri 18 ve 19 Aralık 2013 tarihlerinden itibaren gardiyan ve askerler tarafından küfür ve hakarete maruz kaldıklarını belirten çocuk tutsaklar, ilk geldiklerinde çıplak aramaya maruz kaldıklarını, son olarak da Hakkari'de isyan çıkardıkları için haklarında dava kapsamında 16 Ocak'ta Sincan Adliyesi'ne götürülürek yargılandıklarını aktardı. Adliyeye götürülen çocuk tutsaklar, cezaevinden kolları arkadan bilekten bükerek çıkarıldıklarını, adliyeye geldiklerinden de yine bilekleri bükülerek indirdiklerini ifade ederken, adliye içinde de H.D'nin ameliyatlı olması nedeniyle “Canım acıyor” demesi üzerine kendilerine tekme atıldığını aktardı.
H.D'nin kolunun ameliyatlı olduğu için kolunun çok acıdığını belirten çocuklar, adliyeye gidiş ve gelişte yol boyunca kendilerine "Teröristler, AKP'ye taş atarken iyi miydi" denilerek hakaret ve işkence yapıldığı öğrenildi. Askerlerin H.D'nin ameliyatlı olmasından kaynaklı acıyan kolunu kasten daha da büktüklerini söyleyen çocuklar, kendilerini adliyeye götüren askerlerin genel olarak genç yaşta rütbeli olduklarını belirtti.
YOL BOYU İŞKENCE
Ayrıca Hakkari Cezaevi’ndeki isyan gerekçe gösterilerek her birine 5 günlük hücre cezası uygulandığı öğrenilirken, avukatlara verilen bilgide hücrenin soğuk olduğu da aktarıldı. Hücre cezasını birlikte tamamlamak isteyen çocukların ise ayrı ayrı hücreye alındıkları belirtildi. Cezaevine geldikleri tarihten itibaren C-10 koğuşuna geçmek için dilekçe verdiklerini kaydeden çocuk tutsaklar, bunun dikkate alınmadığını, geldikleri günden beri kendilerine sürekli hakaret ve tehditlerin sürdüğünü belirtti. . Adliyeye girişte asansörün yolunda askerlerin tekme attıklarını ifade eden çocuklar, kendilerine yapılanları şöyle anlattı: “Ringe girerken de tekme attılar. Asansöre girerken de bilerek duvara çarpıp ‘pardon’ dediler. Yemek istediğimizde askerler orta parmağını göstererek hakaret etti.”
S.D'nin 20 Ocak günü hastaneye götürülürken gidiş ve geliş esnasında kendisine sürekli hakaret edildiğini bütün vücudunu elleyerek ve soyarak arama yaptıklarını belirten çocuklar, “gece üzerinde sigara çıkarsa seni ... yaparız” şeklinde tehdit ve hakaret ettikleri öğrenildi.
‘İŞKENCE VE İHLALLER SÜRERSE AÇLIK GREVİ YAPACAĞIZ’
Avukatlarla yaptıkları görüşmede çocuk tutsaklar D.A, S.D. ve H.D., hakaret ve tehditle beraber fiili darpların sürmesi halinde açlık grevine başlayacaklarını belirtti. Avukatlar ise çocuk tutsaklara yönelik işkence ve kötü muameleye karşı suç duyurusu bulunacak.
TUHAD-FED Ankara Temsilcisi Mehmet Baytekin, 2014 yılına girerken cezaevlerinde işkence, taciz ve tecavüzün halen devam ettiğini belirterek, “Bize gelen mektuplar cezaevlerindeki trajediyi net olarak gözler önüne seriyor. Cezaevlerindeki ihlallerini Adalet Bakanlığı'na bildirmemize rağmen cezaevleri idareleri hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı gibi sorunlar da artarak devam ediyor. Adalet Bakanlığı genelgeleri, cezaevleri yönetimleri tarafından keyfi uygulamalarla hukuksuz biçimde uygulanıyor. Siyasi tutsakların yaşamları devlet güvencesinde olmasına rağmen cezaevleri siyasi tutsaklara uygulanan işkencelerle çekilmez hale getirilmiştir” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIN YERİ AİLELERİNİN YANI’
Baytekin, dünyada çocuk cezaevleri olmamasına rağmen, Türkiye'deki çocuk cezaevlerinin adeta işkence, taciz, tecavüz ve hukuksuzluk merkezleri olarak işlev gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi: “Kamuoyuna yansıyan pek çok çocuklara yönelik ihlal ve suç açığa çıkmasına rağmen bu insanlık dışı uygulamalar kabul edilemez biçimde düşmanca artarak sürüyor. Buna artık bir son verilerek, çocuk cezaevlerine kilit vurulması gerekiyor. Çocukların yeri ailelerinin yanıdır. Yargılama yapılacaksa da bunun hukuk ve insani değerler çerçevesinde olması olmazsa olmazdır. Türkiye'nin de çekince koymasına rağmen imza altına aldığı uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri evrensel ilkeleri de bunu gerektirir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder