İsviçre’nin Montreux kentinde sabah saatlerinde başlayan Cenevre 2 Konferansı devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry kurulacak geçici hükümette Esad’ın yer almayacağını söylerken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, konferansın ilk gününden sonra iç muhalefetin dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Suriye Dışişleri Bakanı Valid Muallim ise, yaşananlardan Türkiye başta olmak üzere komşu ülkelerin sorumlu olduğunu söyledi. Suriye muhalefetinden Ahmet Jarba da Suriye hükümetine, Cenevre 1’in kararlarına uyup çekilme çağrısında bulundu.
Konferansın açılış konuşmasını Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Bann Ki-moon yaptı. Bu konferansın Suriye’deki iç çatışmayı çözmek için fırsat olduğunu belirten Ki-moon, “Bu fırsatı değerlendirin” çağrısında bulundu.
KERRY: ESAT GEÇİCİ HÜKÜMETTE YER ALMAYACAK
BM Genel Sekreteri ardından konuşan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Suriye’de düşünülen geçiş hükümetinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yerinin olmadığını söyledi. Kerry, "Bir savaşı ve bunun gibi bir mücadeleyi sona erdirmek için barış görüşmeleri zorludur" dedi.
Tarafların birinin karşı çıktığı bir geçiş hükümetini düşünmenin çok gerçekçi olmadığını söyleyen Kerry, "Demek oluyor ki Beşar Esad bu geçiş hükümetinin parçası olmayacaktır. Kendi halkına karşı bu gaddarca karşılığa öncülük eden adamın hüküm sürme meşruiyetini yeniden elde etmesinin tahayyülü mümkün değildir. Tek adam ve onu destekleyenler bir ulusu ve bir bölgeyi daha fazla rehin tutamaz. Bir ülkeye liderlik etme hakkı ne işkenceyle, ne fıçı bombasıyla, ne de füzelerle elde edilebilir; bu hak ancak halkın iradesiyle alınabilir ve bu iradenin şu anda nasıl ortaya çıkacağını hayal etmek güç" dedi.
MUALLİM: KOMŞULARDAN DOLAYI BU HALDEYİZ
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise, “Suriye dışında hiç kimsenin, cumhurbaşkanını uzaklaştırmaya hakkı yoktur” dedi.
Yaşananlardan komşu ülkelerin sorumlu olduğunu söyleyen Muallim, “Ama Suriye'nin komşuları ya bizi sırtımızdan bıçakladı, ya da zayıf ve sessiz kaldılar. Suriye'yi yok etmek için uzun yıllardır yapılan planları uygulama emri aldılar” dedi.
Muallim, AKP Hükümeti ve Türkiye’ye dönük de, “Erdoğan hükümeti olmasa bunların hiçbiri
Erdoğan hükümeti olmasa bunların hiçbiri yaşanmazdı. Bu hükümet, kendi topraklarında teröristleri barındırıyor. Onlara, Suriye'ye karşı kullanacakları silah, eğitim veriyor. Ama besledikleri bu teröristlerin bugün kendilerini hedef aldıklarını görüyorlar" diye konuştu.
“Elleri Suriye halkının kanına bulaştığı halde bazı ülkelerin temsilcilerin aynı masada oturuyor olmasının üzüntü verici” olduğunu söyleyen Muallim, “Bu insanlar bize demokrasi dersi veriyor, bize barış dersi veriyor, doğru yanlışı öğretiyor. Aslında Suriye’yi çamura daldırdılar” dedi.
Muallim, Suriyeli muhalifleri hain ve İsrail ajanı olmakla da suçladı.
LAVROV: İÇ MUHALEFET CENEVRE 2’YE DAHİL OLABİLMELİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, ilk günden itibaren olmasa da İsviçre’deki Suriye görüşmelerine Suriye iç muhalefetinin de dahil edilmesi yönünde görüş bildirdi.
Lavrov, “Şu an için Suriye içinde faaliyette bulunan ve Cenevre-2’ye katılmak için büyük bir ilgi gösteren vatansever muhalif gruplar sürece dahil edilmemişlerdir. İlk günden olmasa bile onların da müzakerelere dahil olmalarının sağlanmasıyla durumun düzeltilebileceğini düşünüyorum. Bunun herşeyden önce Arap Birliği ortaklarımız tarafından anlayışla karşılanmasını ümit ediyoruz” dedi.
Lavrov, Hıristiyanların en az 2 bin yıldır anavatanı olan, Arap ve diğer halklarla yan yana barış ve uyum içinde yaşadığı bu topraklardan hızlanan göçün derin endişeler uyandırdığını da sözlerine ekledi.
Lavrov, “İslam içi çelişkiler daha tehlikeli boyut alıyor” uyarısını da yaptı.
JARBA: ESAD EL KAİDE’Yİ DESTEKLİYOR
Suriye muhalifleri adına söz alan Ahmet Jarba ise, Esad’ın Suriye’deki çatışmalarda El Kaide'yi desteklediği iddiasında bulundu. Suriye hükümeti delegasyonuna Cenevre 2 sözleşmesini hemen kabul ederek, iktidarı geçici hükümete bırakma çağrısını da yapan Jarba
Esad’ın ülkesine karşı insanlık suçu işlediğini de Jarba sözlerine ekledi.
TÜRKİYE SURİYE'NİN ÇOĞULCULUĞUNDAN YANAYMIŞ!
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, MİT’e ait TIR’larla Suriye’ye silah taşınması ortaya çıkmasına, Türkiye üzerinden Suriye’de El Kaide’ye eleman gönderildiği haberlerine rağmen Muallim’in sözlerine “Gerçekte Suriye’de kimlerin terörist olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Konuşmasında Türkiye’ye mülteci olarak gelenleri anlatan Davutoğlu, Cenevre’den beklentilerini sıraladı.
Suriye rejiminin meşruiyetini kaybettiğini ve İktidarın değişmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, geçici hükümetinin muhalefet ve Suriye tarafının rızası ile oluşturulmasını istedi.
Cenevre öncesi Kürtlerin ve diğer muhalif temsilcilerin toplantıya katılmaması için diplomasi yürüten Davutoğlu, konuşmasında “Suriye'nin geleceği demokratik olmalı ve çoğunluğa dayanmalı ve insan haklarına saygılı olmalı, hukukun üstünlüğüne saygı duyulmalı. Her vatandaş etnik geçmişi ne olursa olsun yasa önünde eşit olmalı" şeklinde sözler sarf etti.
Konferansın açılış konuşmasını Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Bann Ki-moon yaptı. Bu konferansın Suriye’deki iç çatışmayı çözmek için fırsat olduğunu belirten Ki-moon, “Bu fırsatı değerlendirin” çağrısında bulundu.
KERRY: ESAT GEÇİCİ HÜKÜMETTE YER ALMAYACAK
BM Genel Sekreteri ardından konuşan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Suriye’de düşünülen geçiş hükümetinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yerinin olmadığını söyledi. Kerry, "Bir savaşı ve bunun gibi bir mücadeleyi sona erdirmek için barış görüşmeleri zorludur" dedi.
Tarafların birinin karşı çıktığı bir geçiş hükümetini düşünmenin çok gerçekçi olmadığını söyleyen Kerry, "Demek oluyor ki Beşar Esad bu geçiş hükümetinin parçası olmayacaktır. Kendi halkına karşı bu gaddarca karşılığa öncülük eden adamın hüküm sürme meşruiyetini yeniden elde etmesinin tahayyülü mümkün değildir. Tek adam ve onu destekleyenler bir ulusu ve bir bölgeyi daha fazla rehin tutamaz. Bir ülkeye liderlik etme hakkı ne işkenceyle, ne fıçı bombasıyla, ne de füzelerle elde edilebilir; bu hak ancak halkın iradesiyle alınabilir ve bu iradenin şu anda nasıl ortaya çıkacağını hayal etmek güç" dedi.
MUALLİM: KOMŞULARDAN DOLAYI BU HALDEYİZ
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise, “Suriye dışında hiç kimsenin, cumhurbaşkanını uzaklaştırmaya hakkı yoktur” dedi.
Yaşananlardan komşu ülkelerin sorumlu olduğunu söyleyen Muallim, “Ama Suriye'nin komşuları ya bizi sırtımızdan bıçakladı, ya da zayıf ve sessiz kaldılar. Suriye'yi yok etmek için uzun yıllardır yapılan planları uygulama emri aldılar” dedi.
Muallim, AKP Hükümeti ve Türkiye’ye dönük de, “Erdoğan hükümeti olmasa bunların hiçbiri
Erdoğan hükümeti olmasa bunların hiçbiri yaşanmazdı. Bu hükümet, kendi topraklarında teröristleri barındırıyor. Onlara, Suriye'ye karşı kullanacakları silah, eğitim veriyor. Ama besledikleri bu teröristlerin bugün kendilerini hedef aldıklarını görüyorlar" diye konuştu.
“Elleri Suriye halkının kanına bulaştığı halde bazı ülkelerin temsilcilerin aynı masada oturuyor olmasının üzüntü verici” olduğunu söyleyen Muallim, “Bu insanlar bize demokrasi dersi veriyor, bize barış dersi veriyor, doğru yanlışı öğretiyor. Aslında Suriye’yi çamura daldırdılar” dedi.
Muallim, Suriyeli muhalifleri hain ve İsrail ajanı olmakla da suçladı.
LAVROV: İÇ MUHALEFET CENEVRE 2’YE DAHİL OLABİLMELİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, ilk günden itibaren olmasa da İsviçre’deki Suriye görüşmelerine Suriye iç muhalefetinin de dahil edilmesi yönünde görüş bildirdi.
Lavrov, “Şu an için Suriye içinde faaliyette bulunan ve Cenevre-2’ye katılmak için büyük bir ilgi gösteren vatansever muhalif gruplar sürece dahil edilmemişlerdir. İlk günden olmasa bile onların da müzakerelere dahil olmalarının sağlanmasıyla durumun düzeltilebileceğini düşünüyorum. Bunun herşeyden önce Arap Birliği ortaklarımız tarafından anlayışla karşılanmasını ümit ediyoruz” dedi.
Lavrov, Hıristiyanların en az 2 bin yıldır anavatanı olan, Arap ve diğer halklarla yan yana barış ve uyum içinde yaşadığı bu topraklardan hızlanan göçün derin endişeler uyandırdığını da sözlerine ekledi.
Lavrov, “İslam içi çelişkiler daha tehlikeli boyut alıyor” uyarısını da yaptı.
JARBA: ESAD EL KAİDE’Yİ DESTEKLİYOR
Suriye muhalifleri adına söz alan Ahmet Jarba ise, Esad’ın Suriye’deki çatışmalarda El Kaide'yi desteklediği iddiasında bulundu. Suriye hükümeti delegasyonuna Cenevre 2 sözleşmesini hemen kabul ederek, iktidarı geçici hükümete bırakma çağrısını da yapan Jarba
Esad’ın ülkesine karşı insanlık suçu işlediğini de Jarba sözlerine ekledi.
TÜRKİYE SURİYE'NİN ÇOĞULCULUĞUNDAN YANAYMIŞ!
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, MİT’e ait TIR’larla Suriye’ye silah taşınması ortaya çıkmasına, Türkiye üzerinden Suriye’de El Kaide’ye eleman gönderildiği haberlerine rağmen Muallim’in sözlerine “Gerçekte Suriye’de kimlerin terörist olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Konuşmasında Türkiye’ye mülteci olarak gelenleri anlatan Davutoğlu, Cenevre’den beklentilerini sıraladı.
Suriye rejiminin meşruiyetini kaybettiğini ve İktidarın değişmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, geçici hükümetinin muhalefet ve Suriye tarafının rızası ile oluşturulmasını istedi.
Cenevre öncesi Kürtlerin ve diğer muhalif temsilcilerin toplantıya katılmaması için diplomasi yürüten Davutoğlu, konuşmasında “Suriye'nin geleceği demokratik olmalı ve çoğunluğa dayanmalı ve insan haklarına saygılı olmalı, hukukun üstünlüğüne saygı duyulmalı. Her vatandaş etnik geçmişi ne olursa olsun yasa önünde eşit olmalı" şeklinde sözler sarf etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder