.

.
.

Dora’dan vatandaşlık iadesi için kanun teklifi önerisi

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, ‘Vatandaşlıktan çıkarılan ve sürgün edilenlerin ve ailelerinin geri dönebilmesi için kanun teklifi verdi. Bu insanların bazılarının vasiyeti olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadıkları gerekçesiyle Türkiye’ye gömülmelerine izin verilmediğini de hatırlatan Dora “Örneğin Aram Tigran, en büyük özleminin babasının memleketi olan Diyarbakır’da Meryem Ana Ermeni mezarlığında gömülmek olduğunu vasiyet etmişti. Ancak maalesef bu talebi henüz gerçekleşmemiştir” dedi.
Kanun teklifinin gerçekçe bölümünde Dora, 20. yüzyılın başlarından itibaren özellikle 1915 yılında Oslamı Devleti’nin resmi olarak, 27 Mayıs 1915 tarihinde kabul ettiği ve 1 Haziran 1915 tarihinde dönemin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi’de yayımlanarak yürürlüğe koyduğuna dikkat çekti.
“Tehcir Kanunu ile yüz binlerce Ermeni, Süryani ve Rum vatandaşımız başta olmak üzere, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki uluslaşma sürecinde yapılmış olan yanlış uygulamalar nedeniyle de Türk, Kürt, Arap, Yahudi ve diğer halklardan on binlerce insan, haksız ve hukuksuz bir şekilde yerinden, yurdundan, atalarının vatanından edilmiş ve doğup büyüdükleri topraklarına bir daha dönmemek üzere yurt dışına sürgün edilmişlerdir” diyen Dora, vatan hasretiyle dünyanın değişik yerlerinde hayatlarını kaybetmiş olan insanların ata topraklarında gömülmelerine bile izin verilmediğini ifade etti.
1980’li yıllardan sonra devletin bu yanlış uygulamalarından en çok Kürtlerin etkilendiğini de vurgulayan Dora, “Yaşanan çatışma ortamında binlerce köy boşaltılmış ve yüz binlerce insan ise Türkiye’nin çeşitli bölgelerine veya yurt dışına göç etmek zorunda bırakılmıştır.
Son yüzyıl içerisinde bir kısmı vatandaşlıktan çıkartılmak üzere, çeşitli sebeplerle sürgün edilmiş yüz binlerce kişi vatan hasretiyle Amerika’da, Avrupa’da, Suriye’de, Lübnan’da, Hindistan’da ve dünyanın diğer birçok yerinde sahipsiz bir şekilde ülkesinden binlerce kilometre uzaklıkta yaşamlarını yitirmişlerdir. William Saroyan, Nuri Dersimi, Aram Tigran, Yılmaz Güney, vatandaşlıktan çıkarıldığı için yurt dışında yaşamını yitiren ve daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığı iade edilen ancak halen mezarı Rusya’da bulunan Nazım Hikmet Ran, ‘Sende doğdum, sende ölmek isterim ey vatanım. Eylerim arzu turabında gömülsün bu tenim’ diyen ünlü Süryani şair ve öğretmen Naum Faik ve Süryani Patriği İlyas Şakir bunlardan sadece bir kaçıdır” dedi.
Bu insanların bazılarının vasiyeti olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadıkları gerekçesiyle Türkiye’ye gömülmelerine izin verilmediğini de hatırlatan Dora şunlara dikkat çekti: “Örneğin Aram Tigran, en büyük özleminin babasının memleketi olan Diyarbakır’da Meryem Ana Ermeni mezarlığında gömülmek olduğunu vasiyet etmişti. Ancak maalesef bu talebi henüz gerçekleşmemiştir.
Geçmişte yapılmış yanlışlardan da dersler çıkararak günümüzde gelişen süreç içerisinde Türkiye, bazı konularda önemli adımlar atmaktadır. Atılan bu olumlu adımların ülkeyi zayıflatmadığı, aksine güçlendirmekte olduğu kamuoyu tarafından da görülmektedir. Türkiye’nin geçmişteki gibi gereksiz korku ve ön yargılarla yaşamaya devam etmesinin hiç bir anlamı yoktur. Dolayısıyla yurt dışına sürgün edilmiş, zorla mübadeleye tabi tutulmuş veya çeşitli sebeplerden dolayı göç etmiş ve bir daha dönmelerine izin verilmemiş insanların bu mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.”
Bu kanun teklifi ile çeşitli sebeplerden dolayı öz vatanından ayrılmış veya ayrılmak zorunda bırakılmış kişilerin veya onların eşleri, çocukları, torunları, akrabalarının vatan özlemlerine son verilip, ülkelerine birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak dönmelerine izin verilerek, istedikleri yerde yaşamalarına imkan tanınabileceğini de vurgulayan Dora, “Bu teklifin yasalaşması halinde geçmişte yaşanmış acı olayların Türkiye halklarında bıraktığı sosyal ve psikolojik travmaların bir nebze olsun hafifleyeceğine, bazı duygusal kırgınlıkları gidereceğine ve ayrıca özelde ülke barışına genelde de dünya barışına katkı yapacağına inanılmaktadır” dedi.
Dora’nın kanun teklifi değişiklik önerisi şöyle:
MADDE 1- 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- (1) 1.06.1915 tarihinden bugüne kadar, o tarihte şu anki ülke sınırları içinde yaşayan ve çeşitli nedenlerle Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan, bazı unvanların kaldırılması nedeniyle sürgüne gönderilen, zorla mübadeleye tabi tutulanlar, önce yurt içinde daha sonra yurt dışına tehcir edilen veya zorunlu askerliği yapmadığı gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarılan kişilerden sağ olanlar, bunların hayatta olmamaları halinde beşinci dereceye kadarki hısımları, eş ve çocukları, torunları, bu durumlarını aşağıdaki belgelerden herhangi biri ile kanıtlayanlar, vatandaşlığını kaybettiği tarihte yaşadığı yerin mülki amirine yurt dışında dış temsilciliklere başvurmasıyla 5901 sayılı Kanunda öngörülen kısıtlamalara bağlı olmaksızın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kazanırlar. Eski durumlarını;
a) Dönemin pasaportları veya pasaport yerine kullanılan diğer belgelerle,
b) Kilise veya havra kayıtlarıyla,
c) Azınlık vakıfları kayıtlarıyla,
ç) Daha önce yaşadıkları yerlerin tanık beyanlarıyla,
d) Osmanlı belgeleri, askeri kayıtlar, nüfus kayıtları, gemi yolcu kayıt defterleri, evlenme cüzdanları veya tapu kayıtlarıyla,
e) Kişilerin yerleştikleri ülkelerden Türkiye’den göç ettiklerine dair yetkili mercilerden alacakları nüfus kayıtları veya diğer geçerli belgelerle,
Kanıtlayanlara bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde birinci fıkrada belirtilen yetkili mercilere başvuranlara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilir. Bu süre içerisinde başvuruların sonuçlandırılamamış olması halinde, Bakanlar Kurulu bu süreyi her defasında bir yılı aşmamak üzere uzatabilir.
(2) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin başvuruda bulunan kişi, yurt içinde ikamet ediyorsa yaşadığı yer mülki amirliğine, yurt dışında yaşıyorsa dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekâletname ile yapabilir.
(3) Herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin veya beşinci dereceye kadarki yakınlarının, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılarak önceki vatandaşlıkları da korunur.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından üç ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
Yürürlük
Paylaş: Google Plus

Yazar: Adsız

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Rojken ::: DİFHA

iletişim.: Email-Skype.: amedsozdar@hotmail.com

Sohbet Odası

Sohbet Odası
Sohbet Odası