NERGİS BOTAN - DERİK17.08.2014 12:38:45
Şengal Dağı’nda yaşam savaşı verdikten sonra Rojava’ya gelen iki kız kardeş YPJ saflarına katıldı. İki genç kadın yüzyıllardır Êzidîlerin yaşadıkları trajedilerin bir kadere dönüşmemesi için Êzidî kadınların mücadele içinde yerlerini almalarını istiyor. Laleşin ve Evin YPJ’ye katıldıktan sonra özgüvenlerinin arttığını da belirtiyor ve ‘artık korkmuyoruz’ diyorlar.
İnsanlık düşmanı IŞİD çeteleri Şengal’e saldırdığında Girsor köyündeki birçok kişi gibi Laleşin, Evin kızkardeşler de Şengal Dağı’na sığındılar.
7 gün açlık ve susuzlukla yaşam mücadelesi verdikten sonra HPG gerillaları ile YPG savaşçılarının açtıkları koridor sayesinde Rojava’ya geçen iki kızkardeş, YPJ saflarında mücadele yolunu seçti.
SU ŞİŞELERİNİN KAPAKLARI…
20 yaşındaki Laleşin Şengal Dağı’nda yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor:
“IŞİD saldırdığında Şengal Dağı’na doğru kaçtık. Sıcaktan kuruyan boğazımızı birazcık olsun ıslatmak için pet şişelerle getirdiğimiz suyu şişelerin kapaklarına doldurarak tek tek içiyorduk. Bu şekilde suyun hepimizin boğazını ıslatmasını sağlıyorduk. Yoksa ölecektik. Küçük çocuklar dayanamadı. Yaşlılar dayanamadı. Dağda insanlar incir ve sarma yaprakları ile hayatlarını kurtardılar. Meyve ağaçları olmasaydı birçok insan daha ölecekti. Yanımızda götürdüğümüz ekmekleri de halk açlıktan ölmesin diye herkese birer parça veriyorduk. Helikopterin getirdiği sular da aşağı atılınca hepsi patlıyordu ve içemiyorduk. 7 günü zar zor geçirdik.”
‘HPG’LİLER YETİŞTİ İMDADIMIZA’
Sonrasında kendisinden bir yaş küçük kardeşi Evin (19) sözü alıyor: “O sıcakta annemin tansiyonu yükseldi. O’nun hayatta kalabileceğine imkan vermiyorduk. Annem ölüm döşeğindeyken HPG’liler yetişti imdadımıza. Onu götürdüler, hastaneye yetiştirdiler.”
‘AİLEM BİZİ KENDİ ELLERİYLE ARKADAŞLARA TESLİM ETTİ’
Laleşin ve Evin, bu zorlu yolculuktan sonra geldikleri Rojava’da 4 Şengalli genç kadınla birlikte YPJ’ye katıldılar.
Katılım biçimlerinin de Êzidî kadınlar için bir örnek olduğunu söyleyen Laleşin “şimdi kendimizi daha güçlü hissediyoruz” diyor:
“Biz katılırken ailem bizi kendi elleriyle arkadaşlara teslim etti. Bu Êzidîlikte bir ilktir. Normalde bizde kızların bu tür şeylere katılmasına iyi gözle bakılmazdı. Ama ailem de onurumuzu korumanın, topraklarımızı korumanın yolunun bu olduğunu anladılar. Ve bizim de kadın gerillalar gibi mücadele etmemiz için kendileri YPJ’ye teslim etti. Burada çok mutluyuz. Ve güçlü olduğumuzu hissediyoruz.”
YAŞANANLARI UNUTMAMAK İÇİN…
Evin, mücadele saflarına katılmayı “biz yaşadığımız o günleri unutmadığımız için bugün buradayız” sözleriyle özetledikten sonra Şengal Dağı’nda yaşadıkları çarpıcı bir gerçeği anlattı.
40 KADIN KENDİNİ UÇURUMDAN ATTI
“Biz kadınlar akşamları dağın içlerinde nöbetleşe uyuyorduk. Erkekler de dağın girişinde nöbet tutuyorlardı. Ve biz kararlaştırmıştık. Eğer IŞİD oraya da gelirse ve onlarla çatışmak için mermi biterse tüm kadınlar el ele verip uçurumdan atlayacaktık. Bunu yapan kadınlarımız da oldu. Yaklaşık 40 kadın IŞİD eline düşmemek için el ele verip kendini uçurumdan attı. Eğer onurlu bir yaşamımız yoksa yaşamanın bizim için hiçbir anlamı yok.”
‘EN ONURLU YOLU SEÇTİK’
Onurlu bir yaşamın yolunu da YPJ’de bulduklarını ve YPJ’ye katılmakla en onurlu yolu seçtiklerini belirten Evin, Êzidî kadınlara tüm güçleriyle mücadele etme çağrısında bulundu.
“Biz iki kız kardeş olarak katledilen abimizin intikamını, katledilen binlerce Êzidînin, kaçırılan Êzidî kadınlarının intikamını almak için en onurlu yolu seçtik. Ve YPJ’ye katıldık. Şu anda eğitim görüyoruz. En kısa zamanda Şengal’e gidip IŞİD çeteleri ile savaşmak için gün sayıyorum. Çağrımız tüm Êzidî kadınlara, erkeklere… Gelip bu IŞİD çetelerine karşı ortak savaş vermek için tüm gücümüzü verelim. Bu konuda onurlu Êzidî halkının doğru yolu seçeceğinden hiç kuşkumuz yok. Bundan sonra Êzidî halkı katliamlara maruz kalan bir halk olmayacak. Biz direnişçiliğimizi büyüteceğiz.”
0 yorum:
Yorum Gönder