.

.
.

Şengal’de ikinci Türkmen trajedisi


Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin Şengal’e yönelik 3 Ağustos’taki istilası ardından Êzidi Kürtlerin yanısıra, onbinlerce Türkmen ve Şii Arap da Şengal Dağları’na sığındı.
Kendilerini İslam Devleti olarak ilan eden insanlık dışı IŞİD adlı örgüt, 3 Ağustos’ta Şengal’i işgal ettiğinde, daha önce buraya sığınan Türkmen mülteciler Şengal sakinleriyle birlikte ikinci kez kaçmak zorunda kaldılar.
Musul’a bağlı Türkmenlerin çoğunlukta olduğu Telafer kenti 15 Haziran günü IŞİD çetelerinin eline geçmiş, yüzbinlerce kişi evlerinden kaçmıştı. Bunlardan onbinlercesi Şengal’e sığınmıştı.
YPG ve HPG gerillalarının Şengal dağlarına ulaşması ile birlikte yeni katliamların önüne geçilirken, ilk günlerde onlarca kişi bu dağlarda açlık ve susuzluktan can verdi. Bunların çoğunluğu çocuklardan oluşuyor.


Dağlara sığınan bir grup Türkmen, kendilerine yardım ulaştırılması için feryat ediyordu. Kadın ve çocuklu Türkmen aileler, bir an önce kurtarılmayı beklediklerini söylerken, aksi taktirde bu koşullara dayanacak güçleri kalmadığını kaydediyordu.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin Şengal’e yönelik 3 Ağustos’taki istilası ardından Êzidi Kürtlerin yanısıra, onbinlerce Türkmen ve Şii Arap da Şengal Dağları’na sığındı.
İKİNCİ KEZ KAÇMAK ZORUNDA KALDILAR
Kendilerini İslam Devleti olarak ilan eden insanlık dışı IŞİD adlı örgüt, 3 Ağustos’ta Şengal’i işgal ettiğinde, daha önce buraya sığınan Türkmen mülteciler Şengal sakinleriyle birlikte ikinci kez kaçmak zorunda kaldılar.

Musul’a bağlı Türkmenlerin çoğunlukta olduğu Telafer kenti 15 Haziran günü IŞİD çetelerinin eline geçmiş, yüzbinlerce kişi evlerinden kaçmıştı. Bunlardan onbinlercesi Şengal’e sığınmıştı.
YPG ve HPG gerillalarının Şengal dağlarına ulaşması ile birlikte yeni katliamların önüne geçilirken, ilk günlerde onlarca kişi bu dağlarda açlık ve susuzluktan can verdi. Bunların çoğunluğu çocuklardan oluşuyor.
Dağlara sığınan bir grup Türkmen, kendilerine yardım ulaştırılması için feryat ediyordu. Kadın ve çocuklu Türkmen aileler, bir an önce kurtarılmayı beklediklerini söylerken, aksi taktirde bu koşullara dayanacak güçleri kalmadığını kaydediyordu.

Êzîdîler, Türkmenler ve Şiî Araplar Şengal dağlarında iç içe geçmiş ve yaşamın zorluklarını birlikte göğüslemek için çaba sarf ediyorlar. Bölgede gündüz sıcaklık 50 derecenin üstünde. Ancak geceleri ise alabildiğine soğuk. Bu yüzden battaniye, yorgan türü gereksinimleri var. Analar çocuklarını kucaklarına alarak gece soğuktan gündüzleri ise sıcaklardan korumaya çalışıyor.
Aralarından biri, alana ulaşan Kürt medyası çalışanlarının uzattığı mikrofona “Çocuklarımız öldü. Suyumuz yoktur, ekmeğimiz yoktur (…) nereye gidelim. Nerededir bu hükümetimiz. Dört uşağımız (çocuğumuz) öldü. Bir şey yoktur, taştır. Bize bir tayyare (uçak) versinler” diyordu.
ÊZİDİ KÜRTLER BİZE SAHİP ÇIKTI

Bir diğer kadın da aynı durumu ifade ederken şu cümleleri kullanıyordu: “Uşaklarımız (çocuklarımız) bak ne haldedir (…) Bir tayyare istiyoruz. Emniyetli bir yere bizi bıraksın. Hiçbir halimiz kalmadı (…) Güneşteyiz. Battaniye yok. Hiçbir şeyimiz yok.”
Telaferli Şii Türkmenlerden Muhammed Celîl Muhammed, Şengalli Êzidîlerin kendilerini çok sıcak karşıladıklarını ve sahip çıktıklarını, ama çetelerin burada da kendilerine saldırması üzerine dağlara sığındıklarını söylüyor.
Bir aylık bir bebekleri var Muhammed ailesinin. Ama bir haftayı aşan bir süredir onu besleyecek süt veremiyorlar. Bebek maması bulmak ise imkansız. Bu yüzden talihsiz bebek hastalanmış. Eğer iki üç güne kadar daha bu şartlarda yaşamak zorunda kalırlarsa bebeğin öleceğini belirtiyor Muhammed. Gözleri buğulanıyor, boğazı düğümleniyor ve ağlamaklı oluyor…

AİLESİNDEN 20 KİŞİ KATLEDİLDİ
Elî Silêman ise, 50 yaşında bir Şîa. Ailesiyle birlikte iki Êzidî aileyle birlikte Şengal dağlarında yaşıyor. Kızı IŞİD tarafından kaçırılmış. Eşi ise aynı saldırıda katledilmiş.
Helo Îlyas da çete saldırısında kurtulabilen tek ferdi olmuş ailesinin. Ailenin diğer tüm fertleri katledilmiş. Dinlemek, paylaşmak istiyoruz acılarını, ama gözyaşlarına boğuluyor.
Uzun uzun ağladıktan sonra derinden iç çekerek ailesinden 20 kadının öldürüldüğünü söylüyor.
Şii inancını taşıyan Newaf Wehab ise, Şengal kasabasından.
Wehab bize henüz 20 aylık bir kız çocuğunu işaret ederek gösteriyor. "Adı Amine" diyor. Amine'nin gözleri sürekli kapalı halde. Çünkü kalbinde sorun var bebeğin ve her ay doktora götürülüp kontrol ettirilmesi gerekiyor. Ama bu şartlarda hiçbir yere götüremiyorlar Amine bebeyi. Bu yüzden hastalığı ağırlaşmış ve gözlerini açamıyor bir türlü.
Şengal'de bir insanlık dramı yaşanıyor. Bunun gibi binlerce acılı hikayeyi anlatmaya sözler yetersiz kalıyor. Ve Şengal dağlarına sığınan on binlerce insan, insanlık duygusu ve vicdanını henüz yitirmemişlerden yardım bekliyor…
- See more at: http://bestanuce1.com/haber/123405/sengalde-ikinci-turkmen-trajedisi#sthash.o8IEdJSB.dpuf
Paylaş: Google Plus

Yazar: Adsız

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Rojken ::: DİFHA

iletişim.: Email-Skype.: amedsozdar@hotmail.com

Sohbet Odası

Sohbet Odası
Sohbet Odası