İsveç’te 15 bin yaşlı açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya
STOCKHOLM - MURAT KUSEYRİ23.08.2014 07:53:26
İsveç Devlet Radyosu’nun (Svt) “Günaydın İsveç” programı, geçtiğimiz gün, İsveç’te yaşlılar evlerinde kalan yaşlılardan yarısının yeterince beslenemediğini ve 15 bininin açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kaldığını duyurdu.
İsveç kamuoyunu şoke eden ve tepkilere yol açan bu bilgi yaşlılar evinde kalan yaşlıların yaşam koşullarını değerlendirmek amacıyla yapılan kapsamlı bir araştırmaya dayanıyor. Araştırmayı yapan grubun Şefi Umeå Üniversite Hastanesi Başhekimi Yngve Gustafson, yeterince beslenememe ve bakımsızlığı fark etmenin oldukça güç olduğunu ve bazı yaşlıların aşırı kilolu olmalarına rağmen yetersiz beslenmemelerinin mümkün olabileceğini söyledi.
Araştırmaları sırasında karşılaştığı en bakımsız kişilerin zayıf olmadıklarına dikkat çeken Gustafson, yaşlıların bakımsız kalmalarının başta gelen nedeninin kendilerine günün büyük bir zaman diliminde yiyecek verilmemesi olduğunu ifade etti.
Bundan tam bir yıl önce Svt’nin ‘Günaydın Türkiye” programı ekibi Lycksele ilindeki İsveç’in en iyi yaşlılar bakımevi olarrak kabul edilen Smedberget Yaşlılar Bakım Evi’nde Georg Norberg adlı bir yaşlıyla söyleşiler yapmıştı. 1 yıl sonra durumu araştıran ekip bu kez Norberg’i bakımsızlıktan bitap bir halde buldu. Nedeni ise yaşlılara bakabilecek kadar personelin bulunmaması.
ÖZELLEŞTİRMELER ÖLDÜRÜYOR
Diğer bakım evlerinde olduğu gibi Smedberget Yaşlılar Bakım Evi’nde de yaşlılara kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri 09.00 ila 17.00 saatleri arasında servis ediliyor. Bu yaşlıların 16 saat gıdasız kalmaları, bir başka değişle zorunlu oruç tutmaları anlamına geliyor.
Yaşlılar evlerin sorumluluğunun belediyelerden alınıp özelleştirilmesinden ve kar etmek amacıyla kurulan şirketlere devredilmesinden sonra giderlerini azaltmak isteyen işverenler çalışanların sayısını düşürdüler. Bundan dolayı personel tüm yaşlıları yataklarına yerleştirebilmek için en geç saat 17.00’de akşam yemeğini vermek zorunda kalıyor.
Sosyal refah devletinin en iyi örneği olarak gösterilen İsveç’te yaşlılar yiyecek bulunmadığı için değil, özel şirketlerin daha fazla kar etme hırsından dolayı yaşamlarını yitiriyorlar ve 15 bin yaşlı açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Görsel ve yazılı medyada sık sık bakımsızlıktan ve açlıktan ölen yaşlılarla ilgili haberler çıkıyor. Rekebetin eğitim, sağlık ve yaşlılık bakımı gibi hizmetlerin kalitesinin armasına yol açacağını iddia Hükümet’in özelleştirme politikasının neden olduğu skandallar birbirini izliyor. Her yıl yüzlerce kişi yaşlılar evlerinde kalan yakınlarına yeterli derecede hizmet sağlanmadığı için Sağlık Sosyal Yardım Müdürlüklerine şikayette bulunuyor.
ÖZELLEŞTİRMELERİN FATURASINI YAŞLILAR, HASTALAR VE ÇALIŞANLAR ÖDÜYOR
Daha önce devlet ve belediyelerin sorumluluğunda olan sağlık ve yaşlılık bakımını devralan şirketler aşırı karlar ederlerken özelleştirmelerin faturalarını toplumun en güçsüz kesimlerini oluşturan hastalar ve yaşlılar ödüyor. Özel şirketler yaşlıların yiyecekleri, kullandıkları bezler ve sabunlar dahil her şeyde tasarrufa gidiyorlar.Daha önce yapılan araştırmalar da yaşlılara doyabilecekleri kadar yiyecek verilmediğini, günlerce kirli bezlerinin değiştirilmediğini ve bazı yaşlılar bakım evlerinde sabunların bulunmadığını göstermiş, Carema adlı şirketin Stockholm’de bulunan Kastanya Yaşlılar Bakım Evinde yiyecekte ve temizlik malzemelerinde tassaruf yapılması için personele yarışma düzenlettirdiğini açığa çıkmıştı.
Özelleştirmelerden zarar gören bir başka kesim de bakım ve sağlık sektöründe çalşan emekçiler. Källinge adlı yerleşim biriminde 7 katlı bir binada geceleri sadece üç personel çalışıyor. 37 kişinin çalışması gereken bir başka işyerinde ise 25 kişinin çalıştırıldığı ortaya çıktı. Çalışanlar yaşlılara bakabilmek için kölece çalışmalarına rağmen görevlerini yapamamaktan yakınıyorlar.
VAHŞİ BATI İSTEMİYORUZ
Yaşlılar açlıktan ve bakımsızlıktan ölüm riski ile karşı karşıya kalırken yaşlılar bakım evlerini işleten şirketler altın çağlarını yaşıyor. Şirketlerden çoğunun vergi ödememek için yurt dışında başka şirketler kurmalarının ve karlarını transer etmelerinin açığa çıkması özelleştirmelerin sorgulanmasına neden oldu.
Sol Parti eğitim, bakım ve sağlık sektöründe özel şirketlerin kar etmelerinin yasaklanmasını talep ederken, Çevre Partisi Yeşiller ve Sosyal Demokrat İşçi Partisi şirketlerin karlarının sınırlanmasını ve bu sektörlerde denetimin artırılmasını talep ediyor.
Attendo adlı özel şirketin yüz milyonlarca kron kar etmesine rağmen tek bir kron vergi ödemediğinin açığa çıkmasına tepki gösteren Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin Ekonomi-Politika Sözcüsü olanları tamamıyla kabul edilmez olarak tanımladıktan sonra “Biz artık bakım-sağlık sektöründe ‘Vahşi Batı’ istemiyoruz. Bir çok şirketin kaliteyi düşürerek büyük karlar etmesi akıl almaz. Bunları durduracağız” şeklinde konuştu.
ABB, AstraZeneca, Atlas Copco, Elextrolux, Ericsson, Husqvarna ve Saab gibi İsveç’in büyük tekellerini denetimi altında bulunduran ve kurduğu bir çok şirketle sağlık ve bakım sektöründe faaliyet yürüten Wallenberg Ailesi’nin Investor adlı yatırım şirketinin Genel Müdürü Börje Ekholm ise, özelleştirmeleri şişeden çıkan ruha benzettikten sonra “Bir kez bıraktınız mı onu tekrar yerine koyamazsınız” dedi.
Halkın seçim yapma hakkı olduğunu, istediği yaşlılar evini seçme hakkı bulunması gerektiğini söyleyen Ekholm, bu yapılmadığı takdirde ülkenin Kuzey Kore’ye dönüşeceğini iddia ediyor.
0 yorum:
Yorum Gönder