.

.
.

Çocuk tutsaklara insanlık dışı işkenceler

Beş çocuk tutsağa yargılandıkları davaların dosyalarındaki "yüz teşhisi" sebebiyle Ankara'dan İstanbul'a götürülüp, getirildikleri iki gün boyunca olmadık işkence, hakaret ve kötü muamele yapıldığı bildirildi. Çocuklara yaz sıcağında yapılan ve saatlerce süren yolculukta su ve yemek dahi verilmediği belirtildi. 
Sincan Çocuk ve Gençlik Cezaevi'ndeki çocuk tutsaklara işkence, kötü muamele ve hakaret bitmek tükenmek bilmiyor. En küçük fırsatı işkence, kötü muamele için fırsat bilenler, çocuklara etmedik eziyeti bırakmıyor adeta. Yargılandıkları davaların dosyalarında "yüz teşhisi" gerekçesiyle İstanbul Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevk edilen D.A (16), S.D (16), ve F.E (16) ile 18 yaşını doldurdukları gerekçesiyle Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutulan Botan Timur ve Harun Demir, 17 Ağustos'da İstanbul'a götürüldü.
Yaklaşık 8 saatlik ring yolculuğunun ardından D.A (16), S.D (16), ve F.E (16), Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi'ne, Botan Timur ile Harun Demir ise Kartal Cezaevi'ne götürüldü. Timur ve Kartal'ı cezaevi görevlilerine teslim eden askerlerin ise "Bunlar teröristtir" diyerek, cezaevi görevlilerini de ayrıca kışkırttığı belirtildi. 
TUHAD-FED Ankara Temsilciliği yetkilileri, çocuklarla yaptıkları görüşmede iki gün süren sevk esnasında çocuklara yapılan işkenceleri ANF'ye aktardı. 
TUHAD-FED Ankara Temsilcilerinden Hava Özcan, Ankara'dan İstanbul'a gidildiği sırada pek fazla zorluk yaşatılmayan çocuklara, İstanbul'daki işlemler sırasında ve dönüş yolunda insanlık dışı muameleler yapıldığını vurguladı. 
12 EYLÜL İŞKENCELERİ 
İstanbul'daki cezaevinde çocukların ayrı ayrı hücrelere konulduğunu kaydeden Özcan, "Doğru düzgün bir yatak olmayan, lağım kokan hücrelere konulduklarını söyledi çocuklar. Sabaha kadar uyuyamadıklarını söylediler. Ertesi gün sabah çok az bir kahvaltı veriliyor ama onu da yiyemeden çocuklar ATK'ye götürülüyorlar. Geçici olarak kaldıkları cezaevinden ATK'ye götürülürken yasal olmamasına rağmen kelepçe takılıyor çocuklara. Yine Ankara'dan İstanbul'a götüren askerler tarafından ATK'ye götürülüyor çocuklar ve bu muamele onlar tarafından yapılıyor" dedi.  
'YİYİP İÇMEYİN, SONRA TUVALETE GİDİYORSUNUZ, UĞRAŞAMAYIZ'
'Çocuklar, ATK'deki işlemler sırasında da gün içinde verilmediği için yemek yiyemediklerini söylediler" diyen Özcan, ATK'deki işlemlerin ardından 18 Ağustos günü ringe bindirilen çocukların tekrar Ankara'ya getirildiklerini dile getirdi. İstanbul'dan dönüş yolunda çocuk tutsaklara yiyecek ve su verilmediği, tuvalet ihtiyaçlarının da karşılanmadığını belirten Özcan, 
askerlerin yolculuk esnasında mola verdikleri sırada çocuk tutsakların yemek ve tuvalet ihtiyaçlarının giderilmesini istemelerine rağmen "Yemeyin, tuvalete gidiyorsunuz. Sizinle mi uğraşacağız?" diyen askerlerin, çocukların ihtiyaçlarını karşılamadıklarını ifade etti. 
YAZ GÜNÜ AÇ, SUSUZ SAATLERCE SÜREN İŞKENCE
Çocukların yaz günü aç, susuz İstanbul'dan Ankara'ya saatlerce süren yolculuk boyunca insanlık dışı işkenceye tabi tutulduğunu vurgulayan Özcan, "Ankara'ya getirildiklerinde cezaevine teslim eden askerlerden ikisi S.D'yi ellerini arkadan tutuyorlar ve yere düşürüyorlar. Bu sırada arkadaşı 'ne yapıyorsunuz' deyince komutan çocuklara küfretmeye başlıyor. Askerler de çocukların üzerine yürüyünce gardiyanlar araya giriyor. Bu insanlık, hak, hukuk tanımayan askerlerin ve onların başındaki komutanın hakkında soruşturma açılmalıdır. Çocuklara böyle işkence yapma yetkisini kimden, nasıl alıyorlar?" diye konuştu. 
İki gün boyunca neredeyse hiç yemek yiyemeyen çocukların ancak Sincan Çocuk Cezaevi'ne geldiklerinde kendilerine koğuş arkadaşları E.T'nin ayırdığı yemeği yediklerini söyleyen Özcan, ayrıca Kartal Cezaevi'nde tutulan Botan Timur'un kaldığı sağlıksız koşullardaki hücrede kollarının boydan boya sinek ısırması nedeniyle alerji olduğu ancak tedavi amaçlı herhangi bir işlemin de yapılmadığını belirtti. 
'BÖYLE Mİ BARIŞI SAĞLAYACAKLAR!'
Çocukların yaşadıkları olayı mektup yazarak Dicle Haber Ajansı'na (DİHA) iletmek istediklerini ancak mektuplarına el konularak cezaevinden çıkmasının engellendiğini kaydeden Özcan, şunları söyledi: "Ayrıca bize gelen fakslardan büyük bir dehşete kapıldık. Bu  durumda barıştan, kardeşlikten edilen bir süreçte biz nasıl barışacağız? Basıl bir barış sağlanacak? Beyinlerindeki kini, intikamı silmeden bu nasıl olacak? Çocuklara yapılan bu işkenceyi nefretle kınıyorum. En temel ihtiyaçlarını gidermiyorlar. Kendi çocuklarına yapılsa ne düşünürler bu kişiler, çok merak ediyorum. Beyinlerinde bu kadar mı kin var? Çocuklar bunlar. Oraya kadar su ve yemek verilmiyor. Ahır gibi sineklerle dolu hücrelere atılıyor. En kısa zamanda sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmasını istiyoruz."
CEZAEVİ İDARESİNDEN 'SUÇ DUYURUNU GERİ AL' BASKISI
Ayrıca S.D'nin yaklaşık 2 ay önce hastane sevki sırasında kendisini darp eden askerler hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. Fakat cezaevi idaresinin de S.D'ye "askerlerle ilgili suç duyurunu geri çek" baskısı yaptığı bildirildi. 
Paylaş: Google Plus

Yazar: Adsız

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Rojken ::: DİFHA

iletişim.: Email-Skype.: amedsozdar@hotmail.com

Sohbet Odası

Sohbet Odası
Sohbet Odası