MDDP, HDP, BDP ve Kürt halkına yönelik faşist saldırıları kınadı.
Yazılı bir açıklama yayınlayan Mezopotamya Demokratik Değişim Partisi (MDDP) “Bu saldırılar yeni bir şey değil, bunlardan daha azgın saldırılar oldu, işte bu saldırılardan biri Sivas Madımak Oteli’nde katliama dönüştü. Bu saldırıların zihniyeti; 1915-14 Ermeni, Pontus, Asüri/Süryani/Keldani soykırımına, Dersim, Maraş, Çorum, Roboski katliamlarına, Gezi sürecinde katlettiği devrimci gençler ve en son fidan gibi taze, gülüşüyle özgürlüğü yansıtan Berkin Elvan’ın hayatına kast etti” dedi.
Asuri/Süryani/Keldani halkı adına faaliyet yürüten MDDP, HDK bileşenleriyle aynı siyasi çizgide olduğunu, bu seçim sürecinde HDP, BDP ve Kürt halkına yönelik, AKP, Cemaat, MHP, CHP, BBP vb. siyasi kurumların desteklediği faşist güruhların doğrudan yaptığı saldırıları kınadı.
“HDP’nin yanında olduğumuzu belirtiyoruz!” diyen MDDP, “Bu saldırılar yeni bir şey değil, bunlardan daha azgın saldırılar oldu, işte bu saldırılardan biri Sivas Madımak Oteli’nde katliama dönüştü. Bu saldırıların zihniyeti; 1915-14 Ermeni, Pontus, Asuri/Süryani/Keldani soykırımına, Dersim, Maraş, Çorum, Roboski katliamlarına, Gezi sürecinde katlettiği devrimci gençler ve en son fidan gibi taze, gülüşüyle özgürlüğüyü yansıtan Berkin Elvan’ın hayatına kast etti” diye devam etti.
Berkin Elvan’ı da anan MDDP, “Onu bir demokrasi şehidi olarak görüyoruz” dedi. Faşist zihniyet bugün bunlarla yüzleşmedikçe, değişim, dönüşüme uğramasının mümkün olmadığına da dikkat çeken MDDP şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın başlattığı demokratik barış süreci bir yılına yaklaşmakta, AKP hükümeti demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırması gerekirken, kendisi demokratik siyasetin başarıya ulaşmaması amacıyla her türlü engelli getirmektedir. Başka bir ülkede, Türkiye benzeri yolsuzluk gündeme gelseydi, hele Erdoğan gibi başbakan konumunda olsaydı, Erdoğan ver yansın demagojisinde bulunacaktı. Ama suçlu, hırsız ve yalancı kendisi olduğundan, gündemi değiştirip, hukuku kendi tekelinde tutarak bu kadar büyük bir olayı örtbas etmeye çalışmaktadır. Artık neyi örtbas edecekler, neyi etmeyecekler? Bir ara Erdoğan, Sayın Öcalan’ın başlattığı demokratik siyasetin karşısında tıkanmışlığını gidermek amacıyla, sanki kendisi Türkiye’nin özgür, demokratik ve onurlu iradesini savunuyor, daha önce ortağı olan Gülen’i emperyalizmin ajanlığıyla suçluyordu. Artık,’ herkes senin de, Gülen’in de nasıl emperyalizmin birer piyonu olduğunuzu çok iyi biliyor!”
Tabanın önünü tutmak, onu gerçek demokratik politikadan uzaklaştırma amacıyla faşist güruha sinyal verildiğini de vurgulayan MDDP; “Aslında demokratik politikaya öncülük eden BDP, HDP’ye yönelik saldırılar da bundan dolayıdır. Halk artık doğru demokratik alternatifi görüyor, bu alternatifin 40 yıllık bir birikimi var, bütün halklar il kez kendisini bu kadar rahat bir siyasi ortamda görüyor. Oysa bütün halklar, kültürler ve inançlar bırakalım kendilerini ifade etmeyi, kendi sorunlarını dile getirme şansları yoktu. AKP hükümeti daha dündü yargıladığı Ergenekoncu kişileri, yeniden piyasaya sürdü. Acaba, niye bu süreçte? Diğer yandan KCK’li tutukluları içerde tutuyor, hasta olanların tedavi olmasına imkan verilmiyor, adeta ölüme terk ediliyor. Süreç her yönüyle demokratik çözümü dayatıyor, AKP hükümeti her ne kadar farklı yöntemlere gitse dahi, artık kazanacak olan halklardır. Zira demokratik hak, onların en doğal yaşam hakkıdır” dedi.
HDP ile Türkiye’ye gerçek demokratik çözüm kültürünün taşınmasının, halkların bir arada barış ortamında yaşaması temelinde, demokratik kamuoyunu HDP’ye yönelik faşist saldırıları kınamasını, bir an evvel AKP hükümetinden faşistleri engellemesinin istenmesi gerektiğini de belirten MDDP, tüm demokrasi taraftarlarını, halkların demokratik çözümüne yönelik bu saldırlar karşısında, her yerde birlik olmaya da çağırdı.
Açıklamada, “Faşist saldırılara karşı birleşmek, demokrasi barış sürecini güvenceye almak, siyasi tutsakların serbest kalmasına yol açmak, Sayın Öcalan’ın müzakere yapmasına zemin sunmak ve seçimlerden zaferle çıkmaktır” dendi.
0 yorum:
Yorum Gönder