.

.
.

Kadınlar özgürlüklerini devrim sonrasına bırakmıyor'

Batı Kürdistan kadın hareketi Yekitiya Star Koordinasyon üyesi Henife Hüsın, Rojava devrimiyle kadınların her alanda kendilerini kurumlaştırdığını ve artık kadınlar özgürlüklerini devrim sonrasında erkeklerin vicdanına bırakmadığını söyledi.  Bu yıl Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında tüm kadınların 8 Mart’ını kutlayan Henife, Rojava’da kadının ortaya çıkardığı modelin tüm kadınlar için örnek olduğunu ifade etti.
Rojava devriminde kadının rolü, neden bu kadar dünyada ilgi gördüğünü, nasıl bir mücadeleyi esas aldıkları konusunda ANF’e konuşan Yektiya Star Koordinasyon üyesi Henife Hüsın, Rojava’da kadınların siyasetten toplumsal konulara, savunmadan eğitim konularına kadar her alanda kendini özgün olarak kurumlaştırdığını belirterek, artık kadınların diğer dünya devrimlerinde yaşandığı gibi özgürlüklerini devrim sonrasına bırakmadıklarını vurguladı.
Özgürleşen kadının tüm egemenlikleri ortadan kaldıracağını belirten Henife Hüsın, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği kadın özgürlük düşüncesiyle özgürlüğe bir adım daha yaklaştıklarını söylüyor.
Hanife Hüsın,  “Kürt kadının direnişi İştar'dan, Besê ve Zarife’ye kadar duraksamadan devam etmiştir. Bu mücadele Önder Apo’nun geliştirdiği Kadın Özgürlük ideolojisiyle son 40 yıldır adım adım ilerlemekte. Önder Apo kadının özgür iradesinin ortaya çıkmasının, özgür kadının özgür toplum olduğunu, özgür toplumun ise özgürleşmiş insanlık ve doğa olacağını belirtiyor. Nasıl ki ilk egemenlik kadın üzerinde geliştirilmişse, özgürleşen kadının da bütün egemenlikleri ortadan kaldıracağını vurguluyor" dedi.
Kürt kadınlarının bedel ödeyerek bu günlere geldiği belirten Yekitiya Star Koordinasyonu Hanife Hüsın yürüttükleri mücadelenin Ortadoğu ve dünya kadınlarına ciddi bir perspektif verdiğini söyledi. Hanife Hüsın şöyle konuştu: “Dört parça Kürdistan’dan Kürt Kadını mücadelesini büyütüyor. Bu mücadele hem düşünsel hem siyasi hem de toplumsal alanda yürütülmekte. En önemlisi de kadın artık kendi savunmasını artık kendisi yapar duruma gelmiştir. Kürt kadın bu açıdan büyük bedeller ödemiş. Leyla Kasım ve Şirin Elemhuli gibi faşist zindanlarda katledilmişler. Binlerce Kürt kadını Türk zindanlarında işkence altında direnmişlerdir. Bunlardan bir tanesi de Sakine Cansız’dı. Yine Suriye’de arkadaşlarımız Xelat Nazliye Keçel, Gule Selmo rejim tarafından katledildi. Şehit düşen binlerce kadın yoldaşlarımız bu gün bize büyük bir direniş mirası bırakmış durumda. Kürt kadının dört parça Kürdistan’da yürüttüğü mücadele ve ortaya çıkardığı kazanımlar, hem Ortadoğu kadınları hem de dünya kadınları için ciddi bir perspektif vermektedir.”
EŞBAŞKANLIK İLE YENİ BİR YÖNETİM MODELİ
Kürt kadınları özgürlüklerini devrim sonrasına bırakmadığı söyleyen Hanife Hüsın, eşbaşkanlık sistemiyle yeni bir yönetim modeli oluşturulduğunu ifade ediyor: “Geçmişte başka halkların verdiği mücadelelerde kadın özgürlüğü hep devrim sonrasını barakmışlar. Fakat Kürt kadını bu denklemi değiştirmiştir. Önder Apo bu konuda kadın özgürleşmeden, toplumun özgürleşemeyeceğini belirlemiştir. Kadın özgürlüğü ve devrimsel gelişmeyi içi içe sürdürmüştür. Rojava’da artık kendi her alanda kendi özgün örgütlemelerini ve kurumlarını oluşturuyor. Yine eşbaşkanlık sistemiyle her alanda ikili yönetime çekilmiş durumda. Özellikle savunma alanından Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Kadın Asayiş güçleri bu açıdan bir ilk olmuştur.”
NE BATI BİREYCİLİĞİ NE DE ORTADOĞU GERİCİLİĞİ
Hüsin şunları ekledi: “Rojava’da devrimsel gelişmeler ve kadın özgürlüğü iç içe gelişmekte. Biz ne Avrupa özgür bireyciliği ne Ortadoğu gelenekselliği içinde kara çarşafa bürünen köleliği kabul ettik. Biz kendisini mülk olmaktan çıkaran, doğal ahlakı kendisi için esas alan, özgür kadını esas aldık. Şuan belki çok açık olmasa yavaş yavaş ortaya çıkan budur. Bu açıdan kadının kendi özgün kurumlarının oluşturulması ve jineoloji bilim olarak geliştirmek kadın eğitilmesini en başta geliştirdik. Akademilerimizde şuana kadar binlerce kadın jineoloji ve hakları üzerine eğitim devrelerinde eğitildi. Yine ekonomik açıdan kadının ekonomiye dahil edilmesi için kooperatif çalışmalarına başlandı.”
KADINLAR DEMOKRATİK ULUSUN TEMEL DİNAMİKLERİ
Rojava ve Suriye’deki kadınların ortak bir mücadele platformu etrafında topladıklarını belirten Hanife Hüsın, Rojava kadınlar demokratik ulusun temel dinamikleri olduğunu söyledi. Hanife Hüsın, şöyle devam etti: “Rojava kadınlar iki yönlü bir mücadele için bir ulusal açıdan kadının özgürleşmesi, iki Suriye genelinde kadınları ortak bir güç olmalarını sağlamak için mücadele ediliyor. Şuan Kürt partileri içinde özelikle yıllarda burada olan partiler için de kadınlar yok. Bu partileri içinde kadınları yer alması için mücadele ediyoruz ve ittifaklar kuruyoruz. Yine Arap, Suryan, Ermen, Asur, Çeçen kadınlarla ortak bir platform oluşturduk ve mücadele içindeyiz. Şuanda bu platform Suriye Kadınları İnisiyatifi olarak bir sıfat kazanmamış durumda. Kadınlar bu açıdan demokratik ulusun yaratımının temel dinamikleri oluyorlar.”
İSLAM'IN KÜLTÜREL YÖNÜ
Oluşturdukları kadın yasaları taslağına bazı dini kurumların tepki gösterdiğini belirten Hanife Hüsın, kendinin İslam’ın kültürel yönünü esas aldıklarını söyledi: “Kantonların ilan edilmesinden sonra tüm halklardan kadınlar bir araya geldik ve kadın yasaları kanun taslığı oluşturduk. Bu yasalar 39 maddeden oluşmakta ve kadınların tüm haklarını yasal güvence altına almayı hedeflemektedir. Bu maddeler gelecekte oluşacak Suriye anayasasında etkili olması için mücadele içinde olacağız. Şimdiden bu yasalara karşı özellikle islam diniyle alakası yok diye tepkiler oluştu. Ama biz kadınlar olarak hiçbir dine karşı değiliz ve kaba bir feminist yaklaşımımızda yok. Biz islam dinin kültürel boyutunu esas alıyoruz, siyasi boyutunu esas almıyoruz. Dinlerin siyasi boyutunun bugün insanlığın başına nasıl bir bela olduğu biliyoruz. Bu kadar radikal unsurların ortaya çıkmasında bu net bir biçimde anlaşılıyor.”
EN FAZLA ARAP KADINLARI EZİLİYOR
Bölge de en fazla Arap kadınlarının ezildiğini ifade eden Hanife Hüsın, bunu aşmak için Arap kadınlarına ulaşmaya çalıştıklarını söyledi ve şunları belirti: “Arap kadının durumu diğer halkların kadınlarına nazaran iç acıdır. Birçok Arap kadın köleliği bir ibadet gibi kabul etmiş durumda. Yüzlerce cihat evliği adı altında Suriye’deki radikal gruplara peşkeş çekiliyor. Şimdiye kadar hiçbir örgütlüğü yoktu ve halen de çok ciddi bir örgütlüğü yok. Onun için oluşturulan Kantonlarda Kürt ve Süryani kadınlar belirleyici oldular. Ama şimdi bile kadınların Kanton yönetimlerinde istenilen düzeyde temsilleri yok. Bunu aşmak için çalışmalar içindeyiz.”     
Paylaş: Google Plus

Yazar: Adsız

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Rojken ::: DİFHA

iletişim.: Email-Skype.: amedsozdar@hotmail.com

Sohbet Odası

Sohbet Odası
Sohbet Odası