Siirt’te Vecide ana olarak tanınan 78 yaşındaki Halime Kayar, 2011 genel seçimlerinde polisin darbeleriyle kafatasının parçalanması sonucu 8 günlük yaşam mücadelesiyle hafızalarda yer etti. Kayar’ın hikayesi Kürdistan’da baskı, zulüm ve işgale karşı Kürt kadınlarının direnişinin bir özeti gibi…
Siirt’in Eruh İlçesi Neşelidere köyü doğumlu Kayar, 1969 yılında ailesiyle birlikte Siirt merkeze göç etti.
Köy boşaltmaların, yakmaların, faili meçhullerin, sürgünlerin dönemi 1990’larda Siirt de yoğun göç almaya başlamıştı.
Topraklarını terk etseler de kimliğini terk etmeyen diğer Kürt kadınları gibi Halime ana ve ailesi de mücadelesinden ödün vermedi.
1991-2003 yılları arasında 8 kez gözaltına alınan ve işkencenin her türüyle karşılaştığını söyleyen Halime ana o günleri şöyle anlatıyor:
“Devletin baskısından Siirt’te kimse bize iş vermiyordu. Eşim hamallık yaparak, odun keserek geçimimizi sağlıyordu. Partiye gidip geliyordum. Her çıkışımızda tehdit alırdık. 1991-2003 yıları arasında 8 kez gözaltına alındım. Bir defasında 3, bir defasında 8 gün gözaltında işkence gördüm. Bir kadın olarak gördüğüm kirli işkenceleri anlatamam. Gözaltında hep bize bilgi verirsen seni bırakırız dediler. Bilgi vermediğim için de hep işkence gördüm. Çocuklarım da aynı baskıyı gördü. Bizi tutuklayarak sindirmeye çalıştılar.”
Halime Ana yıllarca benzer bir kovalamaca içinde mücadelesini yürüttü. Ancak kamuoyu onu 2011 genel seçimlerinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük bloğunun elde ettiği başarı ardından Siirt’te düzenlenen mitinge yapılan saldırı sonrasında tanıdı.
13 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen mitinge saldıran polisler, 2 yaşındaki bebeği sırtında olan kadını copladı, 54 yaşında her iki ayağından engelli olan İsa Esen’in kafası coplarla yarıldı.
Aynı saldırıda Barış Annesi Halime Kayar da 4 polisin şiddetine uğradı. Kalaslarla başına vurulan 75 yaşındaki kadının kafatası parçalandı ve yoğun bakıma kaldırıldı.
ve 8 gün yoğun bakımda kalan Halime Ana’nın kafasına 120 dikiş atıldı.
Ömrünü direnişle geçiren Halime Ana’nın yaşama tutunmak için çok gerekçesi vardı. Öyle de oldu. 8 günü yoğun bakımda olmak üzere 21 gün tedavi gören Halime Ana, o gün kendisine saldıran polislerin karşısına dikildiği gibi, başı dik biçimde kalktı hasta yatağından…
“Milletvekili seçimlerini kazanmıştık. Bunu kutlamak için ben de BDP Siirt il binasının önüne gittim. Daha konuşma yapamadan polisler bir anda üstümüze geldi. Karşılarında durdum. Sizi de bir ana doğurdu, derdiniz ne, ne diye geliyorsunuz üstümüze? Biz herkes için barış istemek için geldik, kutlama yapmak sevinmek de mi yasak dedim. Sonra 4 polis kolumdan tutarak belediye bahçesine götürdü. Odun kalaslarla enseme vurdular. Sonra hastanede elime batırılan iğnenin acısı ile uyandım. Batman Özel Dünya Hastanesi'nde 21 gündür tedavi gördüm. Kafama aldığı darbeler sonucu ağır yaralandım hastanede kafama 120 dikiş atılmıştı.”
Halime Kayar vahşi bir saldırıya uğradı. Ama Kürdistan’daki birçok olay gibi bu saldırıda cezasız kaldı. Kayar’ın 4 polisle ilgili yaptığı suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. Üstelik Kayar’a 700 TL ceza kesildi.
Halime Ana’nın anlatacağı nice direniş anısı var. Daha da olacağa benziyor. Ama bize söylediği son söz herşeyi özetliyor: “Gözlerim kapanıncaya kadar tüm Kürt halkı için mücadele etmeye devam edeceğim.”
0 yorum:
Yorum Gönder