.

.
.

19 yıl sonra gelen acı buluşma

Mardin'in Kerboran ilçesinde gözaltına alınıp götürüldüğü Mardin Jitem merkezinde sorgulandıktan sonra katledilen Abdurahman Coşkun'un, Kızıltepe'de yapılan kazılarda bulunan kemikleri 19 yıl aradan sonra Nusaybin ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi. 
Mardin'in Kerboran ilçesinde 2-6 Kasım 1995 tarihleri arasında Dargeçit Jandarma Komutanlığı tarafından "Örgüte yardım etmek" iddiasıyla gözaltına alınıp katledilen Süleyman Seyhan (57), Abdurrahman Coşkun (21), Abdullah Coşkun (20), Mehmet Emin Aslan (19), Nedim Akyön (16), Seyhan Doğan (14), Davut Altınkaynak (13) ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 10 Haziran 2013'te Kızıltepe'nin Aysun (Tizlêrîn) köyünde kazı çalışması başlatılmıştı. 
Kazı sonucunda bulunan kemiklerden ve kayıp yakınlarından alınan DNA örneklerinde, kemiklerin 19 yıl önce gözaltına alındıktan sonra katledilen 21 yaşındaki Abdurahman Coşkun'a ait olduğu Adli Tıp raporu ile kesinleşmişti. 
Adli Tıp Kurumu tarafından Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilen kemikler, bugün  BDP il Eşbaşkanı Reşat Kaymaz, BDP Nusaybin Belediyesi Eşbaşkan adayları Sara Kaya ve Cengiz Kök ile Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan,  Abdurrahman Coşkun'un ailesi ve kalabalık bir kitle tarafından alınarak konvoy halinde Nusaybin ilçesine götürüldü.
Coşkun'un cenazesi, Nusaybin girişinde bekleyen binlerce kişi tarafından ''Şehîd Namirin'' sloganları ile karşılandıktan sonra Şirin Bulvarı'na getirildi.
Şirin Bulvarı'nda cenaze aracından indirilen Coşkun'un tabutuna, PKK, YPG, KCK  bayrakları ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posteri asıldı.
Coşkun'un naaşı, burada yüzlerce kişi tarafından omuzlara alınarak ailesinin yaşadığı Dicle Mahallesi'ndeki evine getirildi. Burada,  ''Şehidé me rume ta me ye '' pankartı açan kitle, yol boyunca ''Ey şehîd xwîna te li erdê  namîne'',   ''Nusaybin uyuma şehidine sahip çık'',  ''Katil TC hesap verecek'' şeklinde sloganlar attı. 
Abdurrahman Coşkun'un naaşını taşıyan kitleye, yol güzergahı boyunca balkon ve pencerelere çıkan yurttaşlar alkış ve zılgıtlarla destek verdi. 
Coşkun'un naaşı daha sonra dini vecibelerin yerine getirilmesi için Nurullah Camiisi'ne getirildi. Burada omuzlara alınan cenaze daha sonra Şehitler Mezarlığı'na doğru yola çıkarıldı.
Cenazenin toprağa verilmesi sonrasında, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu yapılırken, MEYA-DER Mardin Şube Başkanı Yılmaz Eren, "Ergenekon ve Hizbul-kontra binlerce insanımızı katletti. Toplumun aydın, demokrat ve mücadele eden bireyleri katledildi" şeklinde konuştu.
Tören sonrasında konuşan BDP Mardin İl Eşbaşkanı Reşat Kaymaz da, AKP ve  öncesinde iktidarda olanların hiçbir şekilde bu cinayetlerin hesabını sormadığını belirterek,  ''Arkadaşlarımızı katleden dönemin Kerboran Jandarma komutanı Mehmet Tire şu anda Bodrum Belediye Başkanıdır. Bu cinayetlerin failleri bellidir" şeklinde konuştu. 
KARDEŞİMİN VE BABAMIN FAİLLERİ BELLİDİR'
Daha sonra konuşan Abdurrahman Coşkun'un abisi Mehmet Coşkun, cinayetin faillerinin meçhul olmadığını , kardeşinin o günlerde evlerinin kapısı kırılarak gözaltına alındığı belirterek, babası Ali Coşkun'un da 1993 yılında devlet taraından katledildiğini söyledi. Coşkun, katillere karşı verdikleri mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.  Kardeşini tüm Kürdistan halkının şehidi olarak gördüğünü kaydeden Mehmet Coşkun, "Kürt halkı birlik olsun. Ancak o zaman şehitlerimize layık olabiliriz" dedi. Yapılan konuşmaların ardından cenaze töreni atılan sloganlar ve okunan marşlarla sona erdi.
Paylaş: Google Plus

Yazar: Adsız

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Rojken ::: DİFHA

iletişim.: Email-Skype.: amedsozdar@hotmail.com

Sohbet Odası

Sohbet Odası
Sohbet Odası