.jpg)
DTK, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nde çekildiği iddia edilen, montajlanmış gizli kamera görüntülerinin kamuoyuna servis edilmesini ucuz bir tezgah olarak nitelendirdi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, yaptığı yazılı açıklamada, montajlı kaset komplosunu planlayanların, asıl hedefinin Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için başlatılan mevcut süreç olduğunu da kaydetti.
“Sayın Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nde çekildiği iddia edilen montajlanmış gizli kamera görüntülerinin kamuoyuna servis edilmesi, ucuz bir tezgahtır. Bu bayağı yola başvuranlar ve onların derin ağa babaları, açıktır ki kirli emellere sahiptirler” diyen DTK Eşbaşkanı Tuğluk , montajlı kaset komplosu ile sürecin hedeflendiğini belirtti.
Etik değerleri ayaklar altına alarak, farklı farklı zamanlara ait gizli kameralarla elde edilmiş görüntülerin birleştirilmesiyle oluşturulan söz konusu montajın öncelikli amacının, mevcut sürecin darbelenmesi, yaklaşık 30 yıllık bir savaşın ardından gerçekleştirilmeye çalışılan barışın engellenmek istenmesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada şunlara yer verildi:
“Montajcı manipülatörlerin bir diğer amacı da, mevcut yayınlar marifetiyle kendilerince bir ‘itibarsızlaştırma’ kampanyasını başlatmaktır. Ancak söz konusu kasetleri yayınlayanlar, Kürt halkı ile önderi arasındaki bağı koparmaya yönelik beyhude ve boş bir çabanın içerisindedir. Kürt halk gerçekliğini ve önderliğini kavrayamadıkları bu tür ucuz yollara başvurmalarından bir kez daha anlaşılmaktadır. Kürt halkı ile Sayın Öcalan arasındaki sımsıkı bağı hiçbir kontra yapının koparmaya gücü, aklı, siyaseti, ayak oyunları, montaj teknolojisi ve gizli kameralarının yetmeyeceği gün gibi ortadadır. Kürt halkının, Sayın Öcalan’ın görüşlerini ne idüğü belirsiz, montajlanmış, bağlamından koparılarak çarpıtılmış, kolaj yapılmış gizli kamera görüntülerinden öğrenecek hali yoktur! Kürt halkı liderine güvenmektedir ve arkasında durmaktadır. Bu tür basit oyunlarla Kürt halkını aldatamaz, kafasını karıştıramazsınız! Kürt halkı, ulaştığı muazzam politik bilinci, örgütlülüğü, bin bir zahmet ve bedelle bugünlere kadar getirdiği mücadelesinin ve bu mücadelenin önderinin sonuna kadar arkasında olduğunu en son 2 milyonu aşkın kişinin katıldığı tarihi 2013 Amed Newroz’unda olduğu gibi sayısız defa ispatlamıştır. Kürt halkı, kendisini tarihten silinip yok olmanın eşiğinden kurtaran Sayın Öcalan’ı hem pratiğinden hem de teorisinden çok iyi tanımaktadır!”
Türk sömürgeciliğinin şampiyonu olan bu zihniyeti ve onun aktörlerini Kürt halkının çok iyi tanıdığını da belirten DTK Eşbaşkanı Tuğluk, “Kürt sorununun çözümsüzlüğünün ve yaşanan savaşın birincil sorumlusu olan bu odaklar, kaset komplolarıyla akılları sıra bir yandan Kürt halkı ile önderinin arasını açmaya çalışmakta, bir yandan da Kürt halkının devrimci dinamizmini çalmaya çalışmaktadırlar. Daha önce de aynı yolu deneyip, maskeleri düşünce eli boş dönenler, ne üzücüdür ki şimdi tekrardan aynı oyunu oynamaya heves etme gafletine düşmüşlerdir. Ancak direngen ve devingen Kürt kitlesini manipülasyonlarla çalmaya çalışmak gibi şakalara inananlar, yine hüsrana uğrayacaklardır. Bu zihniyetin ve onun aktörlerinin soykırımlardan, katliamlardan, sömürgecilikten, tek tipleştirmekten başka halklara vereceği hiçbir şeyin olmadığını ifade etmeye dahi gerek yoktur.
Görünen o ki Sayın Öcalan’ın tüm Ortadoğu halkları için büyük bir kardeşleşme hamlesini başlatması, katliamcı, soykırımcı, sömürgeci, milliyetçi, ırkçı çevreleri ve onların derin müttefiklerini çok rahatsız etmektedir. Çünkü, halkların eşitlik ve özgürlük temelinde kardeşleşmesi çabalarının yoğunlaşması bu çevrelerin en büyük korkusudur. Halkların Ortadoğusu’nu yaratmaya çalışan Sayın Öcalan’ın Demokratik Modernite projesine karşı, milliyetçi-ırkçı bir nefret, refleks ve hazımsızlıkla ortaya çıkmalarının nedeni budur. Bunun için mevcut sürecin yoluna taş koymaya çalışmaktadırlar” dedi.
Bu görüntülerin ortaya çıkış zamanının da dikkat çekici olduğunu belirten Tuğluk şunları vurguladı: “Tam da Sayın Öcalan’ın Türkiye halklarına hitap etme olanağının belirdiği bir zamanda, karanlık güçlerin gizli kameralı görüntülerle suyu bulandırmak istedikleri açıktır. Hodri meydan! İmralı oradadır, Sayın Öcalan oradadır! Artık aracılarla, kirli montajlarla, gizli kameralarla değil dolaysız, direkt ve şeffaf bir biçimde Sayın Öcalan Türkiye halklarına seslenebilmelidir. Sayın Öcalan görüşlerini tüm kamuoyuyla birebir paylaşabilmelidir. Kaset komplosunu yapmaya yeltenenlerin korkusu da zaten budur! Hiç kuşku yok ki mevcut sürecin yasal bir dayanağa kavuşturulup Sayın Öcalan’ın Türkiye kamuoyuna doğrudan seslenebilmesi imkanın sağlanması durumunda, hem mevcut süreç bu tür ucuz komplolara karşı direnç kazanacak ve hem de tüm bu alçak kaset komploları yerle bir olacaktır. Sayın Öcalan’ın kamuoyuyla buluşup seslenebilmesi için önünün açılması, mevcut sürecin bir gereğidir” dedi.
0 yorum:
Yorum Gönder