HDP’nin Kuzey Kürdistan ve Türkiye’deki seçim başarısı Güney Kürdistan'da da büyük coşkuyla karşılandı. TV’lerde sonuçların açıklanmasıyla birlikte binlerce kişi sokaklara çıkarak halaylar eşliğinde HDP’nin zaferini kutladı. Tüm farklı renkler, Kürtçenin tüm lehçelerindeki şarkılar o akşam HDP’nin zaferi için çalındı. Yani aslında HDP o akşam sadece Kuzey Kürdistan’dakilerin değil, Güney Kürdistan’dakilerin de partisiydi. Bir süredir Güney Kürdistan’da HDP’ye yönelik gelişen ilgi ve sempatiyle seçim gecesinde yaşanan kutlamalardan yola çıkan analistler, HDP modelinin uzun ve orta vadede siyasal ve toplumsal açıdan güneyde büyük etki yapmaya başlayacağı ve bu etkilenmenin zamanla köklü değişimleri tetikleyeceği yönünde hem fikir.
Peki, HDP’nin zaferi Güney Kürdistan'da neden bu kadar yankı buldu? Siyasal ve toplumsal açıdan etkiler denilirken, somut olarak nasıl bir sonuç yaratılacağından söz ediliyor?
ULUSAL DUYGULAR VE ORTAK SEVİNÇ
HDP’nin Güney Kürdistan'da hatta tüm Kürdistan parçalarında bu denli sahiplenilmesi güçlü bir arka plana sahip. DAİŞ’in Kerkük, Rojava, Şengal, Maxmur saldırılarına karşı ortaya çıkan ortak savunma ve ancak birliğin yaratılarak Kürdistan'ın savunulabileceği bugünkü tablonun ortaya çıkmasında büyük etken oldu.
DAİŞ’e karşı yürütülen ortak mücadele, gerillanın güney Kürdistan'da halk tarafından yakından tanınması ve yaşanan direkt temas, savaş cephesinde ortak düşmana karşı mücadele Kürdistan'da yeni bir dönem başlattı. Kürtler Ortadoğu kaotik ortamında kendilerine yönelik gelişecek saldırıları anca ortak savunma duvarıyla karşılayabileceklerini gördüler. Bu gelişmeler sadece haritadaki sınırları anlamsız kılmadı, zihinlerde oluşan psikolojik bariyerleri de parçaladı. Belki de Kürtlerin en büyük kazanımı bu zihni bariyerlerin kırılması oldu. Çünkü Kürtlere belletilen üç Kürdün asla bir araya gelemeyeceğiydi.
Ortaya çıkan bu psikolojik ve duygusal oluşum Kobanê ve Kerkük ortak direnişiyle zirve yaptı. Yine seçim sürecinde YNK ve Goran Hareketi’nin Kuzey Kürdistan'a heyetler göndererek HDP’nin seçim çalışmalarına direkt katılmaları halktaki duyarlılığı daha üst boyutlara çıkardı. Dolayısıyla 7 Haziran gecesi HDP zaferinin kesinleşmesiyle birlikte sokaklar sevinç kutlamalarıyla inledi. Ellerinde PKK, YNK, Goran bayrakları, YNK lideri Celal Talabani ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri birlikte taşındı.
DEĞİŞİM ARAYIŞI
Bu duygusal ortaklaşma önümüzdeki süreçte gittikçe daha fazla gelişecektir. Ancak en önemli husus ise bu duyguların daha fazla sorgulama yaratarak yeni bir siyasi, toplumsal ve ulusal bilinç yaratacak önemde olmasıdır. Ebetteki gidişat düz çizgisel olmayabilir. Ancak zamanın ve koşulların somut tahlili böyle bir sonuca meylediyor.
Diğer önemli etkisi ise, HDP’nin geliştirdiği parti modeli ile Türkiye’nin tüm farklılıklarını bir araya getirmesinin güney siyasetine yapacağı etki olarak ortaya konulabilir.
Güney Kürdistan'da da toplum homojen bir yapı arz etmiyor. Farklı etnik ve dini unsurlar bir arada yaşıyor. Ancak her birinin eşit düzeyde siyaset sahnesinde var olma imkanı bulduğunu söylemek mümkün değil. Dolayısıyla şimdiden Kürdistan siyaset arenasında tartışılmaya başlanan, HDP modelinin giderek siyasi yapıya etki edeceğidir. Özellikle KDP’nin AKP gibi tekçi bir sistemi dayatma gerçeği bize böyle bir sonucun olacağı yönünde güçlü emareler veriyor.
PARTİLER ARASI İTTİFAK MÜMKÜN
HDP modeli sadece dini ya da etnik, kültürel farklılıkların bir araya gelişini değil, aynı zamanda KDP’nin özelde Güney Kürdistan'da genelde tüm Kürdistan'da kendisini dayatmasına set çekecek bir oluşum yaratacaktır. Goran Hareketi yetkililerinden Êvar İbrahim’in daha ilk günden HDP modeli bir örgütlenme Güney Kürdistan için gereklidir demesi, yine YNK’nin HDP’ye yüksek duyarlılığı, Kürt birliğine olumlu yaklaşımı bu tür arayışları güçlendirecektir.
Burada önemli bir husus öne çıkıyor. Bu partilerin kendi aralarındaki ve bölgesel düzeydeki dengeleri itibariyle kısa vadede böyle bir oluşumu ortaya çıkarmaları zor görünüyor. Ancak HDP modelinin hem halk tarafından hem de özellikle aydın kesim tarafından yakından takip edilmesi, incelenmesi orta vadede tabandan bu partilere yönelik bir tazyikin alt yapısını mutlaka oluşturacaktır. Tabandan gelişecek baskı karşısında üst siyasetin, hele hele DAİŞ tehlikesinin bu kadar yakıcı olarak ortada durduğu, yine KDP’nin de tekçi zihniyetinin toplumsal düzlemde büyük tepki topladığı bir siyasal ortamda çok fazla direnç gösterilmesi zor olacaktır.
ULUSAL KONGRE MÜMKÜN HALE GELİR
Siyasal ve toplumsal düzlemde gelişecek böylesi bir değişim dinamiği Güney Kürdistan’ın hem bölge devletleriyle daha doğru ilişki ve ittifaklar geliştirmesini sağlayacak hem de Kürt ulusal kongresiyle Kürtlerin birliğinin sağlanmasında oldukça etkili olacaktır. Kürt ulusal kongresinin gerçekleşmesi sadece Kürdistan'da değil, bölgesel çapta bir etki gücüne sahip olacaktır.
Zira Güney Kürdistan’da partiler eksenli siyasal hakimiyet bölgeyi iki-üç parçaya bölmüş durumda. Her biri farklı bir güce dayalı iç ve dış siyasetini kurguluyor, ilişki ve ittifaklarını bunun üzerinden geliştiriyor. Dolayısıyla hem bölge içinde hem de ulusalar arası düzeyde Güney Kürdistan bölgesini ortak siyasetinden söz etmek de mümkün olmuyor. Mevcut durumda parti hakimiyetine dayalı bir yönetim sistemi mevcut. Bu da toplumda ciddi tepkiyle karşılanıyor. Ancak partiler kendi aralarında birlik sağlayamadıklarından siyasal sistemde değişim dinamiği de olamıyorlar. Eğer HDP tarzı bir oluşum yaratılabilirse bu, sistemde önemli değişim gücü olacaktır.
IRAK VE BÖLGEYE ETKİSİ ZİNCİRLEME GELİŞECEKTİR
Güney Kürdistan kendi içinde HDP tarzı bir demokratik modeli yaratabilirse bunun Irak’a etkisi de orta ve uzun vadede kaçınılmazdır. Her gün yüzlerce insanın farklı etnik yapı ya da mezhebe sahip olduğundan öldürülüyor. Irak’taki mevcut sistem ve siyasal mantalite bunun önüne geçebilecek, farklılıkları bir araya getirebilecek potansiyele sahip değil.
Zira mezhepçi örgütlenme modelleri, karşıtının mutlak olarak yenilgisi üzerinden hakimiyet kurmayı ön görüyor. BAAS rejiminin ve DAİŞ çete zihniyetinin bu gerçekliğin önüne geçmesi mümkün değil. Rojava’da demokratik ulus modeliyle halkları bu zihniyetlere karşı bir araya getiren sistem ve HDP modelinin Türkiye’deki tüm toplumsal farklılıkları bir araya getirdiği gerçeği güneyde gelişirse, bunun zincirleme olarak Irak ve tüm bölgeyi etkilemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla HDP modeli daha şimdiden Ortadoğu’nun kaotik ortamından çıkmanın biricik yolu olmaya başlamıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder