.

.
.

Roşin'i homofobi öldürdü!

LGBTİ bireyler, 10 Şubat günü Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, bir homofobi cinayetine devletin adalet verip vermeyeceğini görmeye davet ediyor herkesi; "Eşcinsel cinayetler politiktir" diyor ve Roşin'e sahip çıkmaya çağırıyor. 
Roşin Çiçek. Amed sokaklarına doğdu, o sokakların rüzgarıyla koştu, büyüdü ve yine o sokaklara bıraktı ömrünü. 18 yaşına basmış olmasının üzerinden henüz aylar geçmemişti ki, 2 Temmuz 2012 günü önce darp edildi, ardından 14 kurşun sıkılarak bir yolun kenarında ölüme terk edildi. Kaldırıldığı hastanede yaşamak için 2 gün mücadele etti ama yetmedi. Roşin, eşcinsel olduğu için hayatını kaybetti. 
Lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve intersex bireylerin yaşam hakkının engellenmemesi, bu bireylere yönelik şiddetin durdurulması, ayrımcılığın önlenmesi, eşit şekilde istihdam edilmeleri ve nefret söylemine maruz kalmamaları için mücadele eden başta Sosyal Politikalar, Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Çalışmaları Derneği SPoD, Hêvî LGBTİ, Keskesor LGBTİ gibi onlarca dernek ve sivil toplum örgütü; Roşin Çiçek cinayeti davası için başta Amed halkı olmak üzere herkesi 10 Şubat günü Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, davanın duruşmasını takip etmeye çağırıyor.
BABA CİNAYETİ ÜSTLENDİ
Davanın geçmişine biraz dönünce, esasında birbirinin kopyası halinde hemen her gün yaşanan eşcinsellere yönelik şiddetin klasik hikayesini görmek mümkün. Katil yine aile meclisi! 
Roşin Çiçek'in ölümü üzerine, babası Metin Çiçek, amcaları Şeyhmus Çiçek ve Mehmet Alican Çiçek şüpheli oldukları gerekçesiyle alınan ifadelerinin ardından tutuklandı. Çiçek Ailesi'nin oğullarının eşcinsel olduğunu öğrenmeleri üzerine, uzunca dönem Roşin'e şiddet uyguladığı ve bu şiddet nedeniyle Roşin'in evden kaçtığı, cinayetin ardından aralanan perdeden görünen kısmıydı. 
Babası ve amcası tarafından 14 kurşunla öldürülerek bir yolun kenarına atılan 18 yaşındaki Roşin Çiçek cinayeti davasında; baba Metin Çiçek, cinayeti itiraf etti; "Oğlum 10 gün boyunca kayıptı. Küçük oğlumla birlikte aramaya çıktık. Kendisini geç saatlere kadar aradık, ancak bulamadık. Daha sonra iki arkadaşına rastladım. Bana nerede olduğunu söylediler. Arkadaşlarıyla birlikte arabayla R.'yi almaya gittik. Sonra arkadaşlarını bıraktık. Arabada onunla konuşmak istedim. Derdini, sorununu sordum. Bana küfürlü konuşmaya başladı. Arabanın arkasında oturduğu için benim boğazımı sıktı. Bana bir kaç yumruk vurarak boğazımı sıktı. Ben onu tedavi ettirmek istiyordum. Bana saldırınca ruhsatsız silahımın dipçiği ile kafasına vurdum. O sırada silah ateş aldı. Kaza ile kendisini vurdum. Kendisini Diclekent'te bıraktım ve eve gittim. Roşin'i ben vurdum. Diğer kardeşlerimin bu olayla ilgisi yok. Bunları saklamamın nedeni eşimin beni boşayacağını söylemesiydi. Bu olay nedeniyle kalp krizi geçirdim. Eşimin benden boşanmaması için olayı gizledim. Yaptığımdan çok pişmanım. Bir babanın yapmaması gereken bir şeyi yaptım" dedi. Daha sonra söz hakkı verilen Şeyhmus Çiçek ve Mehmet Alican Çiçek ise suçsuz olduklarını belirttiler.
‘BABAM YALAN SÖYLÜYOR’
Baba Metin Çiçek'in bu şekilde ifade vermesinin ardından küçük oğlu, duruşma salonunda ağlayarak, her şeyi anlatmak istediğini söyledi. Babasının ifadesi sırasında sık sık ağlayan küçük oğlu, "Biz ne olacağız. Şu ana kadar gerçekleri anlatmama izin vermediniz. Ortada kaldık, hırsızlık yapacağız, balici olacağız" diyerek kendisini engellemeye çalışan aile bireylerine rağmen söz hakkı alarak konuştu: "Ağabeyim 10 gündür kayıptı. Biz onu aramaya çıktık. Daha sonra babamla bir yerde oturup simit yedik. Bu sırada Şeyhmus amcam yanımıza geldi. Daha sonra amcamla birlikte aramaya devam ettik. Amcam bana, 'Ben sıkacağım sen suçu üstüne al. Bagaja koyup yolda atarız' dedi. Ben bunu kabul etmedim. Akşam evde yemek yerken amcam babama, 'Bugün onun kafasına sıkacaksın, sıkmazsan yarın kendi kafana sık' dedi. Babam banyo yaptıktan sonra amcam ile birlikte dışarı çıktılar. Akşam 01.00 sularında ağabeyimin bir arkadaşını aradım ve nerede olduklarını sordum. Bana yerlerini söyleyince durumu babama anlattım. Daha sonra ben uyudum, sabah babamın eve geldiğini görmedim. Sabah saatlerinde polisler eve gelince ben uyandım, Şeyhmus amcamı çağırmaya gittim. Amcamın iki tabancası var. Evde arabanın paspaslarını gördüm. Paspaslarda hafif kan vardı, onları yıkayıp balkona asmışlardı. Panikliydi, sonra odaya girip üstünü değişti. Birlikte arabaya bindik uzak bir yere gittik, kendisine ‘arabayı niye buraya bıraktık’ diye sordum. Bana ‘boş ver, aracın plakası sahte’ dedi. Daha sonra bizim eve geçtik. Mehmet Alican amcam ile karakolun kameriyesinde otururken ağabeyimin vurulduğunu öğrendik. Amcam ve ben bayıldık. Hatta amcam kendine vurarak feryat etti" dedi. Bu arada oğlunun ifadesini sık sık kesen anne ise, "Şuuru yerinde değil. Ne söylediğini bilmiyor" diyerek tepki gösterdi.
SAVCILIK: NEFRET CİNAYETİ!
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Roşin’in babası ve amcaları tarafından cinsel yönelimi sebebiyle ve nefret saiki ile öldürüldüğünü belirtti ve sanıkların alt soyu tasarlayarak öldürmeden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.
İyi haberlerin yanında, klasik Türkiye adalet anlayışı örneklerini görmek de mümkün. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeni heyeti, cinsel yöneliminden ötürü öldürülen Roşin Çiçek'in davasının aydınlatılması için çabalayan SPoD’un davaya müdahilliğini suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesi ile kaldırıldı.
‘TÜM LGBTİ'LER DAVAYA MÜDAHİL OLMALI’
Keskesor Diyarbakır LGBTİ Oluşumu da, 10 Şubat’ta görülecek olan duruşma öncesinde mahkemenin heteroseksist ve erkek egemen tavrını protesto ederek ve Roşin Çiçek nezdinde işlenen bu nefret cinayetinden LGBTİ’ler olarak zarar gördüklerini göstermek amacıyla davaya bireysel müdahillik kampanyası başlattı. 
Roşin Çiçek’e karşı işlenen suçun bir nefret suçu olduğunu ve bu suçun işlenmesinden tüm LGBTİ’lerin zarar gördüğünü vurgulamak amacıyla Dersim LGBTİ Oluşumu, Dut Ağacı Kolektifi, Hêvî LGBTİ İnisiyatifi, KeSKeSoR Diyarbakır LGBTİ Oluşumu, Lambdaistanbul, Morel LGBTİ, Pembe Caretta, Queer Adana, SPoD LGBTİ, ZeugMadi ve 7Renk LGBTİ Mersin de duruşmaya katılacaklar.
BDP Eş Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, CHP Milletvekili Melda Onur, CHP Milletvekili Mahmut Tanal ile HDP temsilcileri ile İnsan Hakları Derneği Amed Şubesi, Amed Barosu Yönetiminden temsilciler de davayı izlemek için orada olacaklarını belirtirken, LGBTİ aktivistler tarafından hazırlanan kampanya videosu da sosyal medyada paylaşılmaya başladı.
Paylaş: Google Plus

Yazar: Adsız

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Rojken ::: DİFHA

iletişim.: Email-Skype.: amedsozdar@hotmail.com

Sohbet Odası

Sohbet Odası
Sohbet Odası