Musul kentinde 5 Ocak günü Batı Kürdistanlı iki kadının infaz edilmiş halde bulunması ardından bir açıklama yapan Demokratik Ezidi Hareketi Kadın Meclisi, tüm kadın örgütlerini bu tür katliamların önüne geçmek için aktif eyleme çağırdı.
Batı Kürdistan'ın Qamişlo nüfusuna kayıtlı Selwa Ferhan ve Dinya Arif’in cansız bedenleri 5 Ocak günü Musul'da bulundu. Bedenlerine çok sayıda kurşun sıkılmıştı. Bu cinayetlerin failleri ise halen dışarıda.
Şengal'de faaliyet yürüten Demokratik Ezidi Hareketi Kadın Meclisi, cinayetleri şiddetle kınayarak, geçen ay Federal Kürdistan Bölgesi'nin başkenti Hewler'de yaşanan toplu tecavüzü de hatırlattı.
6 Ocak günü 16 yaşındaki S.M adlı Batı Kürdistanlı bir kız çocuğu marketten evine giderken 7 kişi tarafından otomobil ile kaçırılarak, toplu tecavüze uğramıştı. Tecavüz saldırısında katılan 6 kişi yakalanarak tutuklanmış, fotoğrafları teşhir edilmişti.
Kadın Meclisi bu saldırıların Rojava’dan Güney Kürdistan’a sığınan gelen genç kadınlara uygulanan kirli bir politikanın sonucu olabileceği konusunda uyarırken şöyle dedi: “Rojava’da bugün Kürt halkı kadınıyla, erkeğiyle kendi ülkesinin özgürlüğü için ayağa kalkmıştır. Bu alanda kadının devrime katılımı tarihidir ve çok görkemlidir. Ancak uygulanan kirli politikalar sonucu kimi insanlarımız Güney Kürdistan’a gelerek, kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşürülmüşlerdir. Savaş ortamından çıkıp özgür olarak gördükleri bir başka Kürdistan parçasına gelen kadınlar anlaşılmaktadır ki özel kirli politikalara maruz bırakılmaktadırlar. Daha önce Hewler’de yaşanan insanlık dışı tecavüz olayı sonrasında şimdi de Musul’da gerçekleşen faili meçhul katliam bu uygulamaların bir tesadüf olmadığını, kirli bir politika sonucunda geliştiğini göstermektedir. Bu tür olayların bundan sonra da yaşanmayacağının garantisi de yoktur."
Kadın meclisi açıklamasında ayrıca Rojava'dan göç eden Kürtlere ve özellikle de kadınlara seslenerek kendi topraklarını terk etmemelerini, Rojava devrimine katılarak kendi özgür gelecekleri için aktif mücadeleye katılmalarını istedi.
Olaya ilişkin Güney Kürdistan hükümetine de seslenen Meclis, "Bu olaylar bir an önce aydınlatılmazsa durumunda, kendi denetimlerindeki alanlarda yaşandığı için, sorumlusu Güney Kürdistan hükümeti olacaktır" dedi.
Kadın örgütlerinin bu tür saldırılara karşı daha duyarlı ve örgütlü tutuma sahip olmaları gerektiğinin altını çizen Kadın Meclisi şöyle noktaladı: "Kadınlar örgütlü oldukları her yerde bu olayları protesto etmeli ve kadınları hedef alan bu çirkin olayların bir an önce aydınlığa kavuşturulması için seferber olmalıdırlar. Örgütlü kadın yapıları gerçekten birlik olup bu tür olayların sorumlularından hesap sordukça bu tür olayların önüne geçilmiş olacak ve bu tür kirli uygulamalardan bulunanlar ancak o zaman bu çirkin uygulamalarından vazgeçeceklerdir."
0 yorum:
Yorum Gönder