.jpg)
BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Pozantı Cezaevi’nde çocuklara yönelik uygulamaları ortaya koyarak Meclis’ten Çocuk Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını isteyen bir konun teklifi sundu.
BDP’li vekil İdris Baluken Meclis’e sunduğu Çocuk Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde yetişkin sayılma sınırının 18 yaşına yükseltilmesini istedi.
Baluken, Türkiye’nin çekince koyduğu Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni hatırlatarak ülke genelinde var olan 22 milyon 692 bin 174 milyon çocuğun haklarının korunması talebinde bulundu.
Kanun teklifi gerekçesinde Devletin ihmali, tavrı ve kamu görevlilerinin görevlerini ifa ederken çocuklara uyguladıkları şiddet yöntemleri üzerinde duran Baluken, gerekçede şunlara yer verdi: “Yersiz gözaltı ve tutuklamalar ağır yargı mekanizması içerisinde önemli bir sorun alanı teşkil etmektedir. Özellikle son dönemde çocukların tutuklanıp cezaevine konulduğu, 15–18 yaş arası bu çocukların Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanmakta olduğu, işkence ve şiddete maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu durum Türkiye’nin altına imza attığı sözleşmelere uymayarak çocuk haklarını ciddi biçimde ihlal etmeye devam ettiğini göstermektedir.
Üstelik bu çocukların cezaevlerinde yaşadıkları hak ihlalleri ciddi boyutlara ulaşmış olup Pozantı Cezaevi’nde yaşanan elim olaylar bunun açık bir ifadesidir.”
Teklifte, “Özü itibariyle bir tedbir olan tutuklama çocuklar açısından bu niteliğini yitirmiş olup 15 yaş kabul edilen sınır ile çocuklar, cezaevinin olumsuz, çocuk gelişimine aykırı koşullarına mahkûm edilmektedirler. Çocuklarına gerekli olan kamusal ilgiyi göstermeyen Türkiye, izlediği yanlış politikalar, kanun maddeleri ile sonucu çocukların cezaevlerinde hayatlarının ellerinden alınmasına neden olmaktadır” diye belirtildi.
Adalet Bakanlığı verilerine göre Kasım 2012 tarihi itibariyle cezaevlerinde 1943 tutuklu ve hükümlü çocuk bulunduğunu hatırlatan Baluken, “Çocukların özgürlüklerinin sınırlanması gerekliliği ve uluslararası sözleşme ve mevzuatta 18 yaşına kadar herkesin çocuk olarak kabul edilmesinden hareketle bir kanun teklifi hazırlama zarureti hasıl olmuştur. Uluslararası sözleşmeler ışığında çocukların özgürlüklerinin kısıtlanması ‘en son’ çaredir. Alternatif tedbir ve yöntemlerle suça yönelen çocukların toplumla bütünleşmesi hem çocuklar hem toplum için yaşamsal bir öneme sahiptir” dedi.
0 yorum:
Yorum Gönder